(İKİNCİ BÖLÜM)
KAHRAMANLAR
Sizlere, Türkçe eğitim konusunda faaliyet gösteren bazı kuruluşları ve gönüllüleri tanıtacağım. Ama öncelikler bazı isimler vermek istiyorum.
Türkçe eğitim programları için maddî ve manevî yardımlarda bulunan, HOTİAD* Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, yardımcısı Faruk Halıcı, Türkçe eğitim konusunda çeşitli etkinlikler düzenleyen Latif Tuna, ilk yıllarda Bakanlıklarla mücâdele eden Cezmi Doğaner, Türkçe derslerin kaptanı sayılan Canan Gönençay, bu konuda imkânlar sağlayan Yunus Emre Emstitüsü Amsterdam Müdürü Âdil Akaltun, az sonra tanıtacağım STOC* Başkanı İsmail Ercan ve TULİP* Başkanı Melek Yücel, takdire şayan faaliyetlerde bulunuyorlar. Mustafa Ayrancı ise hakkı yakalamak için mahkemeden mahkemeye koşuyor.
Türkçe eğitim konusunda faaliyet gösterenler ve bu konuda mücadele edenlerden kısa konuşmaları aşağıda sunuyorum. Kuruluşların faaliyetlerini de ardından okuyabileceksiniz:
LATİF TUNA
1985 yılında Temel Egitim Yasası’ nın yürürlüğe girmesiyle, yabancı ailelerin gidici değil, kalıcı oldukları üzerinde durulmuş, dolayısı ile Hollandalı çocukların da, yabancı çocukların dilleri, dinleri ve kültürleri hakkında eğitim almaları ve böylece gelecekte birlikte yaşayacak olan bu çocukların iş arkadaşı, meslektaşı, aynı sektörde çalışan iş insanı, yüksek öğrenim yapıp profesyonel olanlar, seçilip sandalye sâhibi politikacı, ilim insanı gibi alanlarda bu ülkede yaşayacaklar. Dolayısı ile çocuklar erkenden birbirlerinin dilleri, dinleri, kültürleri hakkında bilgi sâhibi olarak iyi bir tanışma zemini oluşturmalılar. Bundan dolayı kaynaşık kültürlü eğitim- (interkulturel eğitim)- devreye sokuldu. Kaynaşık kültürlü eğitimin aktörleri, yabancı öğretmenlerdi. Onlar bu dersleri veriyorlardı. Ama bu dersler Hollandaca veriliyor ve anadil ve kültür derslerinden kısıtlama yapılarak veriliyordu.
1990’lı yılların başında ise, yeni bir değişiklik tartışması başladı. Zamanın Eğitim Devlet Bakanı, ‘Beni, Türkiye’nin ovaları ve Fas’ın dağları ilgilendirmiyor. Bu çocukların bir an önce Hollandaca öğrenmeleri gerekir.’ diyerek, 14 yıl sonraki yasaklamanın ilk adımını atmıştı.
Anadilini iyi bilen çocukların, Hollandaca’yı daha iyi öğrenecekleri bir gerçekti. Bu nedenle de çocukların kendi anadillerini öğrenmeleri gerekiyordu.
Son değişim, 1998-2004 arasında, OALT* (Onderwijs Allochtone Levende Talen- Yaşayan Yabancı Diller Eğitimi) adı altında ve ders programları içinde, alt devre ve orta devre öğrencilerine Hollandaca öğrenme maksatlı, ders programları dışında, üst devre öğrencilerine anadil dersleri de konuldu.
Yasayan Yabancı Diller Eğitimi’ne nakdî destek, 1 Ağustos 2004 târihinde Meclis kararı ile kesildi ve bu dersler için görevli öğretmenlerin görevlerine toplu olarak son verildi.
OALT*’ın mimarı, zamanın Eğitim Bakanı Netelenbos idi. Bu eğitim anlayışı sona erdiğinde bir önceki devlet sekreteri Wallage, kendi dönemi ile en son dönemi hakkında ‘Bizim amacımız entegrasyondu, asimilasyon değil’ demişti.
Ders veren öğretmenler uzmanlaşıyorlardı.
Anadil ve kültür eğitimi öğretmenliğine başlayanlar, süreç içinde arka arkaya birçok meslek içi kurslar tâkip ederek kendilerini geliştiriyorlardı. Bunlar, öğretmenlerin çalıştıkları okul tiplerine göre çeşitlilik arz ediyordu:
1-Hollanda Yabancılar Merkezi NCB* tarafından düzenlenen Hollandaca öğrenme kursu, 180 saatlik bir kurstu.
2-Kurs bitiminden sonra, üç ay süren ‘Hollanda sosyal yaşayışına uyum ve Hollanda okul sistemini tanıma kursu’ başlıyordu.
3- Hollanda Pedagoji akademisinde, tam yetkili öğretmenlik kursu, (haftada bir gün 2 yıl)
4- Hollandaca, okul öncesi çocukların eğitimi kursu, (dört ay, haftada bir gün)
5- Özel eğitim de anadil ve kültür öğretmenliği kursu, (haftada bir gün 4 ay)
6- Türk kültürü ve Türk sosyal hayatı kursu. Utrecht Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, (haftada 4 saat,16 hafta)
7- Orta dereceli okullarda Türkçe İmtihan Dersi öğretmenliği kursu. (Hoge School Rotterdam)
8- Hollandaca dili NT2-2* diploması, konuşma, yazma, dinleme, okuma kursu.
9- Nuts Akademie, İkinci derece orta dereceli okullarda Türkçe öğretmenliği kursu (3 yıl)
Ayrıca pedagoji, orthopedagoji, eğitimbilimi, Güzel Sanatlar Akademisi, Dilbilimi dallarında bir fakülte bitirerek kendilerini geliştiren arkadaşlarımız vardır.
Şu anda eski OALT*’ Türkçe öğretmenlerinin haberleştiği bir Facebook sayfası vardır. Mehmet Ali Ocak ve Muzaffer Yanık burada aktiftir. Muzaffer Yanık Breda Pedagoji Akademisi’nde öğretim üyesidir.
Sonuç olarak, ‘Türkçe öğrenmenin çocuklarımıza ne gibi yararı olabilir?’ sorusuna vereceğim cevap şu olur:
Çocuklarımızın kendi dil ve kültürlerine yabancı kalmamaları için, alacakları ders, kültür krizi ile karşı karşıya kalmalarını önler. Bu da onların psikolojik gelişmelerini körükler.
İçinde yaşadığımız ülkenin dilini öğrenmek, kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. İyi bir Hollandaca öğrenebilmemiz için, önce kendi anadilimizi öğrenmemiz, bize büyük fayda sağlayacaktır.
(DEVAM EDECEK)