C. Yakup ŞİMŞEK

Eğitimci, redaktör

C.Yakup_Simsek@hotmail.com

"Cumhûriyet" mi, "Cumurluk" mu?

"Dil Devrimi", RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) ve TDK 1930'larda "cumhûriyet" kelimesini "cumurluk" ve "cumuriyet" diye değiştirip Türkçeleştirmiş(!).

(bk. TDK, Osmanlıcadan Türkçeye Cep Kılavuzu / Türkçeden Osmanlıcaya Cep Kılavuzu, 1935.)

Ayrıca, "cumur, cumur başkanı, cumurbaşkanlığı, cumurcu, cumurcul, cumuriyetler, cumurluklar, cumuriyet, cumursal" kelimeleri bu şekilleriyle öz Türkçeye çevrilmiş (!) oldu.

***

Gelgelelim bu sözlerin ömrü 1945'e kadar, yâni yalnızca 10 yıl sürmüş. 1945 lügatinde bunlar gitmiş, yerine "cumhur, cumhurcu, cumhurluk" gelmiş.

Meselâ "cumhurluk" kelimesi orada "Ar.T.i (=Arapça - Türkçe isim)" kaydıyla yer almış, "Ulusun, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu kendi tarafından belli zamanlar için seçilen saylavlar araciyle kullandığı devlet şekli, ki başkanı da belli bir zaman için seçilmiş olarak iş görür." diye târif edilmiş; "Türkiye Cumhurluğunun kurucusu ATATÜRK'tür." cümlesi misal verilmiş.

***

Sorarım:

1. Cumhûriyetin başlarında öz Türkçe olarak sunulan "cumur"lu sözler Türkçeye aykırı mıydı?

2. Aykırı idiyse ne bakımdan aykırıydı, neresi yanlıştı?

3. Bu yanlışlığı hangi dilci nerede, nasıl îzâh etti?

4. "Aykırı değildi; fakat kabul görmediği için 'cumhuriyet' kelimesine dönüldü." diyenlere de şunu sorarım:

Bu "cumur"lu sözleri millet mi tutmadı, yoksa devlet mi?

5. Millet tutmadı, deniyor ise bu nasıl anlaşılmıştır? Anket, araştırma vb. birtakım faaliyetler mi yapılmıştır?

***

Lafı eğip bükmeye gerek yok:

İkāme kelimeleri kabûl edip etmemek, kānunlar ve resmî metinler yoluyla yayıp yaymamak devletin vereceği karâra bağlıydı.

Hâsılı, "cumur"lu sözlerin önce uygun görülmesi ve ileri sürülmesi; sonra geri çekilmesi de aynen böyle oldu.

70-80 yıldır papağan gibi tekrarlanan "tutan kelime / tutmayan kelime" hikâyesi bundan başka bir şey değildir.