Anne Baba Örnek Model Olmalıdır

“Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Zira onlar size benzeyeceklerdir! Kendinizi terbiye edin.”

Çocuk dikkatli bir gözlemleyicidir. Aile üyelerinin arasındaki iletişimi gözlemler ve değerlendirir. 

Çocuk kendisini yönetebilmeyi, doğru davranışlar sergilemeyi, ana babasına sevgiyle bağlı olduğu için ve onların sevgisini sürdürebilme duygusuyla öğrenir. Bu öğrenmede, ana baba korkusu ya da ceza­dan kaçınma duygusu yoktur.

Sevdiği anne ve babasına benzemek, çocuk için en güçlü eğilimdir. Anne ve babasının sevdiği davranışları yineleyerek, o davranışları zamanla özümser. Önce çok yüzeyde olan bir taklit ile başlayan bu benimseme, giderek ana babanın özelliklerinin kendi kişiliğine sindirilmesi yoluyla gelişir.

Babanın rolü de anne kadar önemlidir. Çünkü çocuğun kişilik gelişiminde özdeşleşmesi için baba, çocuğa modeldir. Babanın rolünün olmaması, çocuğa karşı pasif olması veya ilgili olmaması; çocuğun kişiliğinin oluşumunu, ruhsal ve fiziksel sağlığını oldukça etkiler ve bazı davranış bozukluklarına sebep olabilir. 

Başka deyişle, çocuk anne ve babasıyla özdeşim yapar; on­lara kendini uydurarak daha çok sevilme çabasına girer. Bu çaba, onu daha uysal ve söz dinler hale getirir.

Anne baba, doğru davranışları hayatlarına hâkim kılmışsa, çocuklarına yeterli sevgi ve ilgi gösteren kişilerse, çocukları da bu istikamette yetişir

“Çocuğunuzu Kötü Etmenin Yolları” ya da “Yengeç” Kitabı’nın yazarı C.G. Salzman, yazdığı kitap için yengeçlerden etkilenmiştir.

Kırda gezinti yaparken, kendisini gören yavru yengeçlerin anneleriyle beraber geri geri kaçtıklarını görünce, çocukların kötü alışkanlıkları ailelerinden nasıl öğrendiklerini anlatan bir kitap yazmıştır.

Çocukların aile dışından öğrendikleri davranışların geçici, kalıcı davranışların ise aileden öğrenilenlerin oldu­ğunu söyleyen Salzman, “Kötü huy ya anneden ya da babadan ya da her ikisinden çocuğa geçmiştir” diyor.

Çocukların kötü huyları anne babadan nasıl aldıklarını anla­tan Salzman’ın verdiği örneklerden birkaçını paylaşalım sizlerle:

-Sürekli asık suratlı olursanız, herkesin yanında çocuğunuzu eleştirip kabahatlerini yüzüne vurursanız, en ufak hatasında onu cezalandırırsanız çocuğunuzu kendinizden nefret ettirmeyi başarırsınız.

-Zorda kaldığınız zaman çocuğunuzu babasıyla tehdit eder­seniz, yatamadığı zaman “öcü geliyor” diye korkutursanız, ço­cuğunuz babasından ve öcüden nefret eder.

-Yerine getiremeyecek sözler verirseniz, karı koca olarak birbirinize saygı göstermezseniz, çocuklarınızın yanında birbiri­nizi eleştirir, kavga eder, birbirinize hakaret ederseniz çocuklarınızın güvenini kaybedersiniz.

-İki kardeşten birini sürekli över, diğerini sürekli eleştirir­seniz, birine sürekli ödül verir diğerini sürekli cezalandırırsanız çocuklarınız birbirlerini kıskanmaya başlar.

-Onlara sürekli kötü insanlardan bahsederseniz, herkesin menfaat için birbirini aldattığını, dünya da güvenilecek insan­ların kalmadığını söylerseniz çocuğunuzu insanlardan soğutmuş olursunuz.

-Aileniz dâhil herkese kaba davranırsanız, çocuklarınızın gözü önünde hayvanlara eziyet ederseniz, komşu veya iş arka­daşlarınızı döverseniz, düşmanlarınızın çok olduğundan bahsederseniz, tabanca ve bıçaksız gezmezseniz, çocuğunuzun acıma­sız ve zalim olmasını sağlarsınız.

Çocuklarınızın yanında sizden daha zengin olanları çekiş­tirirseniz, gayrı meşru yollardan zengin olduklarını söylerseniz, memurların rüşvetle büyüdüğünden bahsederseniz, çocuğunuzun kıskanç olması kaçınılmazdır.

-“Önce ders sonra oyun” kuralında acımasız olursanız, ders yapmadığı zaman çok katı yasaklar koyarsanız çocuğunuzu okuldan soğutursunuz.

-Çocukların her istediğini yerine getirirseniz, onları oyun­cak ve hediye yağmuruna tutarsanız, çocuklarınızın bencil ve şı­marık olmasına sebep olursunuz.

-Onu kandırırsanız, başkalarına yalan söylerseniz, suçlarını itiraf ettiklerinde bile azarlarsanız, çocuklarınızı yalana alıştırı­rsınız.

-Sürekli dedikodu yapar, herkesin arkasından konuşursanız, çocuğunuzu da dedikoducu yaparsınız.

Çocuklar çevrelerinde gördüklerini, anne babaya ait tüm özellikleri öğrenirler. Bu öğrenme bilgi, duygu ve davranış ka­zanma olarak gerçekleşir.

Çocuklar her şeyi, diğer insanların yaptıklarını izleyerek; söylediklerini dinleyerek; nesne ve olay­lara bakarak; televizyon, video, CD, internet, gazete, dergi, kitap vb. okuyarak, seyrederek veya dinleyerek; yani kısaca "gözlem" yoluyla öğrenirler.

Çocuklar, birçok sosyal davranışı (nerede, ne zaman, ne ya­pılıp yapılmayacağını) başkalarını gözleyerek öğrenirler.

Anne baba bir söze, bir harekete gülerse çocuklar da birlikte güler, hatta kahkaha atarlar. Ayaklarını içe veya dışa basarak ve başı dik yürüyen bir babanın çocuğunun, babası gibi yürüme­si; ellerini ceplerine koyarak konuşan bir babanın çocuğunun da öyle hareket etmesi mümkündür

Gözlem Yoluyla Öğrenme” nin yanında, modele baka­rak yani “Taklit Yoluyla Öğrenme” ve kendisini bir başkası ile bir veya aynı tutarak onun davranışını benimseme yani “Özdeşleşme Yoluyla Öğrenme” de çok önemli öğrenme şekilleridir.

Çocukların iyi alışkanlıklar edinmesi, iyi hareketlerin birlik­te yapılmasıyla olur. Çocuk kendi çevresinde bulunan kişilerin kötü hareketlerden çekindiklerini ve kötülükten hoşlanmadıkla­rını görürse, kendisi de iyi hareketler yapmaktan zevk almaya başlar.

Çocuk anne ve babasını taklit ederek sosyal yaşama alışır. Aile içinden seçtiği örnek kişi, bozuk kişilik yapısına sahipse, kötü davranış şeklinin çocukta da görülme olasılığı yüksektir. Bu nedenle anne-babanın çocuğa iyi örnek olması çok önemli­dir. Ebeveynlerin sözlerden çok davranışlarıyla model olmaları gerekir.

 “Yemekten önce ellerini yıka” diye yüz defa söylemektense, “hadi ellerimizi yıkayalım” diyerek birlikte yapmak daha etkili olur. Çocuğa karşı ne kadar sabırlı ve anlayışlı olursak o kadar başarılı oluruz.

Sevgili anne babalar, öncelikle çocuğunuzu benimseyin ve her haliyle onu kabul edin. Onu sevin, sevmeye ve sevilmeye hepimizin ihtiyacı var. Çocuğunuza iyi bir örnek ve iyi bir model olun. Ona ne verirseniz, size de aynısını geri verecektir.

"Okula gidince öğretmen onu hizaya sokar. Öğretmen onun hakkından gelir." Demeyin. Çünkü eğitim okuldan önce evde başlar. Hayat okulunun ilk sınıfı aile eğitimiyle başlar.

Çocuklarınıza karşı daima güler yüzlü olun. Onların sevinçlerini paylaşın, acılarına ortak olun. Size bir şey sorduklarında ilgiyle cevap verin.

Çocuğunuzda güzel duygu, düşünce ve davranışlar görmek istiyorsanız, önce siz bunlara eksiksiz uymalısınız. Çünkü çocuğunuz, sizin gibi olacaktır.

Biz büyüklerin yapması gereken ilk temel ilke, “çocuklarımızı doğru davranışlara yönlendirmek için, kendimiz o davranışları gösterebilen kişiler olmalıyız.”

Sevgiyle kalın…