Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim,

Merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim, 17 Yıl Önce Kendisiyle Yaptığım Röportajda söylemişti:

Oğuz Çetinoğlu: Türkiye’ye dışarıdan ve yüksekten baktığınızda neler görüyorsunuz?

Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Türkiye, bütçe gelirinin yüzde 60'ını 70'ini fâize ödüyor. Bu şartlarda yönetim zordur. Halkın huzuru bozuktur.  Böyle hallerde iki yol vardır. Ya Büyük İskender'in yaptığı gibi kılıcını çekip kördüğümü kesersin, düğüm çözülür. Eğer elinde kılıç yoksa lif lif çözmeye çalışırsın. İşte bugünkü hükümetin de yaptığı budur, elinde kılıç yok. Ne dünyâya karşı kılıcı var. Ne içeriye karşı kılıcı var. Kılıç başkalarının elinde hattâ… Borç alarak borç ödüyoruz. 

Çetinoğlu: Yapılması gereken nedir?

Prof. Dr. Zaim: 2006 yılında da 2007 yılında da yazdım ve fırsat buldukça söyledim. İsraf önlenmeli, yolsuzlukların yolu kapatılmalı. Üretim ve ihracat artırılmalı. Havadan ve paradan para kazananlar halkın ekmeğini elinden alıyor. Bunlar önlenmeli. Gelir dağılımını dengeye getirmek lâzım. Ben siyâsetçi değilim. Ne yapılması gerektiğini söylerim. Uygulama, devleti yönetenlerin yapacağı iştir.

 Çetinoğlu: IMF ve Dünyâ Bankası hakkında neler söylemek istersiniz?

Prof. Dr. Zaim: Dünyâ Bankası ve IMF zengin ülkelerin dünyâyı kontrol etmek ve kâr etmek için kurdukları müesseselerdir. Bu kurumlar yardım eder ama kendi menfaatlerine uygun şekilde…

Özal zamanında Türkiye ilk defa İslâm dünyâsına açıldı. Ondan önce İslam ülkeleriyle yapılan ticaretin payı %8 iken bu, Özal zamanında %44'e ulaştı. Böyle devam ettirilseydi iyi olurdu.

Çetinoğlu: Gelecek hakkında ne düşünüyorsunuz?

Prof. Dr. Zaim: Türkiye iktisâden batarsa, kredi veren ülkeler verdiklerini geri alamazlar. Bu sebepten Türkiye’yi batırmazlar. Fakat ayağa kalkmasına da göz yumamazlar. Problemin çözümü içeride ve dışarıdadır. Dış borçların ödenmesi faizsiz olarak 5-10 yıl ertelenmesi sağlanmalı. Zarar eden kamu kuruluşları özelleştirilmeli. Onlar zâten devlet bünyesinde geçici bir süre kalmak üzere kurulmuştu.  Devlet bankaları disiplin altına alınmalı.

Çetinoğlu: Nasıl?

Prof. Dr Zaim: Gemi kaptanı veya pilot, zor duruma düştüğünde gemisini, uçağını ve yolcuları felâketten kurtarmak için yolculara ‘Sizi nasıl kurtarabilirim?’ Diye sormaz.

 

Prof. Dr. SABAHADDİN ZAİM

Konya’dan Balkanlara göç eden ve burada 3 asır yaşayan bir âilenin evlâdı olarak 1926 yılında Makedonya’nın İştip kasabasında dünyâya geldi. Babası, 1934 yılında İstanbul’a göç etme kararı alınca, 8 yaşında İstanbul’a geldi. 5 yaşında Makedonya’da başladığı eğitimine Fâtih ilçesinin Çarşamba semtinde devam etti. Okullarda din dersi olmadığı için, mülk sâhibi olarak ‘Bey’, ilmiye sınıfından olması sebebiyle de ‘Efendi’ sıfatlarına sâhip âilesinin yönlendirmesi ile mahalle camiinin imamından dersler aldı. Kur’an-ı Kerîm okumayı öğrendi.

1940 yılında Fatih Ortaokulunu, 1943 yılında İstanbul Vefa Lisesi’ni Lâtince ve İngilizce öğrenerek bitirdi. Yükseköğrenimini 1947 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamladı. 1950 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde lisans imtihanını verdi. 6 yıl kaymakamlık yaptıktan sonra 1953 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde asistan olarak akademik hayata başladı. Burada Doçent ve Profesör unvanını aldı, 1993 yılına kadar öğretim üyesi ve bölüm başkanlığı yaptı.

Aynı yıl Sakarya Üniversitesi’nin kuruluşunda görev aldı ve İktisadî İdârî İlimler Fakültesi’nin Dekanı oldu. 1998 yılında emekliye ayrıldı. 9 Aralık 2007 târihinde ebedî âleme intikal etti.

1953 – 1998 yılları arasında; ABD, Almanya, Suudi Arabistan, Makedonya, Saray Bosna Üniversitelerinde misâfir öğretim üyesi olarak dersler verdiği gibi; İslâm Kalkınma Bankası’nda, İslâm Konferansı Teşkilâtı’nda, Millî Prodüktivite Merkezi’nde, Millî Birlik Komitesi’nde ve özel sektör kuruluşlarında; Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu Üyesi ve Başkanı unvanları ve ayrıca Müşâvir sıfatıyla görevler üstlendi.

Hocaların hocası Prof. Dr. Zaim, hayatı boyunca, yurt içinde ve dışında sosyal faaliyetlerin içinde aktif görevler üstelendi. Kurucu üyesi ve başkanı olduğu sivil toplum kuruluşlarından bâzıları: ABD’de Milletlerarası Müslüman Sosyal Bilim Adamları Cemiyeti, İngiltere’de Milletlerarası İslâm İktisatçıları Cemiyeti, Türkiye’de: İlim Yayma Cemiyeti ve Vakfı, Türkiye Millî Kültür Vakfı, Türkiye Aydınlar Ocağı, İslâmî İlimler Araştırma Vakfı, Mülkiyeliler Birliği, Yeşilay Cemiyeti, İş Dünyâsı Vakfı, Anadolu Eğitim Vakfı, Vefa Lisesi Mezunları Vakfı.

22 adet Kitabı, 174 adet makalesi yayınlanan Sabahaddin Zaim adı; İstanbul Üsküdar’da Çamlıca Sabahaddin Zaim Eğitim Merkezi, İstanbul Küçükçekmece’de Sabahaddin Zaim Lisesi, İstanbul Ümrâniye’de Anafen Sabahaddin Zaim İlkokulu, Adapazarı’nda Prof. Dr. Sabahaddin Zaim Kız Lisesi…gibi birçok kurumun unvanında yer almıştır.

Hocaların Hocası Prof. Dr. Sabahattin Zaim, 10 Arlık 2007 târihinde ebedî âleme intikal etti. Mekânı cennet olsun, kabri nurlarla dolsun.

Sübhane rabbike rabbil izzeti amma yasifun ve selamün alel murselin velhamdülillahi rabbil âlemin.                            El fâtiha. Bi hürmeti taha ve yâsin…

ÖĞRENDİM Kİ…30

 

*Öğrendim ki… Okullarımızda her şeyin öğretilmesi mümkün değildir.  Önce öğrenilmesi gerekenlerin öğretilmesi ve sonra da öğrenmenin yolunun öğretilmesi yeterlidir.

*Bir devlette millî bünyenin kuvvet ve kudreti, nüfus kalabalığı ile değil, millî irâdenin kudreti ile ölçülür. (Emin Işık’tan)

*Öğrendim ki… Hakkına râzı olanlar, Hakkın râzı olduğu kullar gibi azdır. (İbnülemin Mahmud Kemâl İnal’dan)

*Bir kelimeyi hiç aklımızdan çıkarmayalım: Devlet! Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet, boşluğa düşer. Rüzgârda savrulup gider, yok olur.

*Öğrendim ki… Şeytan emekli olacak değil, bunu aklımızdan çıkartmayalım… (Abdullah  Kılıç’tan)

*İyi insan olmadan iyi Müslüman olunmaz. (Aliya İzzetbegoviç’ten)

*Öğrendim ki… Yüce Allah’ın kullarına vereceği en büyük nimet, O’nun rızâsıdır. 

*Dünyâda 2 grup insan vardır: Tac Mahal’i görenler ve görmeyenler (Bill Clinton)

*Öğrendim ki…  Söyleyenden ziyâde dinleyen ârif olmak gerek…

* Bugün kadın cinâyetleri, kadına şiddet gibi kronikleşmiş sıkıntılarımız var. Bunların çözümünde önlerindeki sınırlandırmanın/engellerin kaldırılması gerekiyor. Mesele kadın meselesi değil, genel asayiş ve ahlâk meselesidir. (Doç. Dr. Betül Gürer’den)