Dr. Zülfikar ÖZKAN

Avukat - Yazar - NLP Trainer

zulfikarozkan@hotmail.com

Sorunları Çözmek İçin Tek Bir Yol Var...

Sorunlarımız çok olsa da çözüm tektir. Üzüntü, kaybetme korkusu, acı, hastalık ve ölüm gibi durumlarla hemen hemen herkes bir şekilde karşılaşmıştır. Sadece bunlar değil. Bunlara ilaveten insanların baş etmek zorunda oldukları daha pek çok sorun vardır. Neler mi? İletişim sorunları, yanlış davranışlar, maddi imkânsızlıklar, geçimi zor insanlarla uğraşmak, iş endişeleri, çocuk yetiştirmek ve yaşlanmak…

Pek çok insanın, bu sorunlara verdiği tepki yüzünden morali bozulur. Moralimizin çöktüğü an, mantığımız ve sağ duyumuz kaybolur. Bu yüzden hayatı olduğu gibi göremeyiz.

Albert Einstein’ın bir zamanlar dediği gibi “Karşılaştığımız önemli sorunlar, onları yarattığımız sırada sahip olduğumuz düşünce düzeyiyle çözülemez.” Bir başka deyişle sorunlara gömülerek kafa patlatmak, çok düşünmek fayda sağlamaz. Sorunlar ne kadar fazla olursa olsun yapmamız gereken tek şey yeni ve taze bir bakış açısı geliştirmektir. Bunun için de arınmış ve huzurlu bir kafaya ihtiyaç vardır. Eski sorunları yeni ve taze bir bakış açısıyla görmeliyiz.

Endişelerden uzak bir akıl, düşüncelerimizin kapattığı cevabı doğal bir şekilde önümüze serecektir. Her düşünce aşırı önemsendiğinde büyür, sorunlar da öyle. Soruna ne kadar çok odaklanırsak, bir çözüm bulmak o denli zor olur. Sürekli sorunlardan bahseden kişi, bir sonuca varamaz (Carlson, 2001, s. 188).

Sorunları çözmek için yeni bir düşünce düzeyine sahip olmamız ve bilinç seviyemizi yükseltmemiz gerekir. O zaman çözümü dış dünyada, dış faktörlerde aramayız. İçeriden dışarıya doğru kendi üzerimizde çalışırız.

Yukarıda saydığımız faktörler yüzünden moralimiz bozulmuyor. Çözümü dışarda aradığımız için manevi olarak çöküyoruz. Bizi çökerten negatif düşünmedir.

Psikoloji alanında yapılan son araştırmalara göre, her insan istediği şeyleri düşünebilme yeteneğine sahiptir (Carlson, Mutluluğa Giden Yol, s. 188-189).

Sorunu görüş tarzımız, sorunun kendisidir. Sorun, negatif düşünme alışkanlığımızdır. Hayatımızı, “sorun gidermeye” çalışarak geçiriyoruz. Her şeyi dert ediniyoruz. Her yerde arıza gidericiler gibi arıza arıyoruz. Tıpkı bir tamirci gibi arızaları gidermek için negatif düşüncelere dalıyor ve bu düşünceler içinde boğuluyoruz. Bulunduğumuz anın tadını çıkaramıyoruz.

Sorunlar çoktur ama çözüm tektir. Bu da bilinci yükseltmek ve yeni bir düşünce düzeyi oluşturmaktır.

Marcel Proust ne güzel söylüyor: "Gerçek keşif yolculuğu yeni topraklar aramak değil, yeni gözlerle görmekten ibarettir."

Kaynak: CARLSON, Richard, Mutluluğa Giden Yol, çev. Aykut Aslan, Alkım Yayınları, İstanbul, 2001.