Kırgızistan

Atalarımızın toprakları, Manas destanının doğduğu, güler yüzlü, misafirperver insanların yaşadığı, görkemli Tanrı Dağları’nın eteklerinde, Orta Asya’nın kalbinde yer alan bağımsız Türk Devletleri’nden birisi. Kırgızlara göre en demokratik olanı.

Gezimizin ilk gününde başkent Bişkek’in gayet geniş ve düzenli caddeleri, meydan ve parkları dikkat çekiciydi.

Bişkek’te önemli duraklarımızdan birisi de Manas Üniversitesini ziyaretimiz oldu. Türkiye ile Kırgızistan arasında eğitim ve kültür yönünden ilişkiler açısından ne kadar faydalı işler yapıldığını yerinde gözlemledik.

Divân-ı Lügati Türk’te Türk illerinin merkezi olarak gösterilen Karahanlı Devleti’nin başkenti Yusuf Has Hacib’in doğduğu ve Türk Tarihi ve kültürü açısından son derece önemli olan Kutadgu Bilig (Kutlu Kılan Bilgi) Siyasetnamesini yazdığı Balasagun şehrinden günümüze kalan Burana Kulesi ve mezarlık gezimizin önemli duraklarından birisi oldu.

Kırgızistan gezimizin en önemli duraklarından birisi de Issık Gölü turumuz oldu. Kaşgarlı Mahmut’un Türk Gölü dediği en eski Türk yurdu olarak gösterilen Issık Gölü çevreleyen manzaralar çok etkileyici idi.

Kaşgarlı Mahmut buralarda doğmuş, ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov romanlarında hep bu gölden ilham almış. Issık Gölünün oluşumu yerli halka göre bir efsaneye dayanıyor.

Efsaneye göre bir zamanlar Issık Gölünün olduğu yerde bulunan vadide çok sayıda zengin şehir varmış.

Bu gölün çevresinde atalarımızın geçmişi ile bütünleşmiş gerçek bir kültür yaşıyor.  Tanrı Dağları eteklerinde yer alan Ala – Archa Ulusal Parkındaki doğan yürüyüşü Tanrı Dağları havasını teneffüs etmemize vesile oldu.  

Tanrı Dağı eteklerinde bulunan Kırgızistan’ın yakın dönemlerde en acı tarihini yansıtan ve içerisinde dünyaca ünlü yazarı Cengiz Aytmatov’un mezarının da yer aldığı, Ata – Beyit (Babaların Mezarlığı) anıtını ziyaretimizde gezimizin önemli noktalarından birisi oldu.

1916 da Rus Çarlığına karşı isyanı ve 1938 de Sovyetler Birliği lideri olan Stalin’in emriyle infaz edilen Kırgız aydınlarının anısına yapılan bu anıt mezar kompleksine, Ata – Beyit (Babaların Mezarlığı) isminin Cengiz Aytmatov tarafından verildiğini öğrendim.

Kırgızistan halk kültürünü tanımamız açısından geleneksel Kırgız atlı spor oyunlarından atlı iki takım arasında oynanan ve Kırgız halkının en çok ilgi gösterdiği spor müsabakaları olan Kökbörü ve Kız Kuumay (Kızbörü) oyunlarını izlemekte gayet eğlenceliydi.

Kırgız kültüründe yemeklerde gayet önemli bir yer tutuyor. Yemekler et ve hamur işi ağırlıklı. Çorbalar Kırgız sofralarında da bizde olduğu gibi önemli. Yemekle birlikte çay ve meyve sunumu da ilginç bir deneyim oldu.

Kırgızistan esasında hakkında çok fazla şey bildiğimiz ve sıklıkla gidip gelinen bir ülke değil. Ancak muhteşem coğrafyası ve misafirperver halkı ile görülmeye değer bir ülke.

Dağlar, akarsular, göller, ormanlar, vadiler ve çok daha fazlası Kırgızistan gezimizde bize harika kareler yakalama şansı verdi.