Çiçek tarlasından hızla çıkan Sakine kendini köyün ortasındaki; samanlığın önünde bulur. Hemen samanlığın kapısının altından samanlığa girer ve samanların arasına topladığı çiçeklerle birlikte saklanır. Yorgunluktan uyuya kalır. Duyduğu gürültülerle uyanan Sakine birden annesini hatırlar,
Bu arada sağına soluna bakar. Bir de ne görsün topladığı çiçekler solmuş kurumuş bir hale gelmişler. O bunları düşünürken bir erkek sesi duyulur
- Öğlene kadar bu samanlık boşalacak havalandırılacak ve temizlenecek. Yeni gelecek samanlar samanlığa konacak.
Şimdi ben gidiyorum der. Küçük Sakine bunları duyunca birden paniğe kapılarak yer değiştirmeye kalkar… Bu arada saman balyalarının arasından çıkar. Çocuklardan birisi,
-Bak bak burada ne var der. Öbür çocuk,
-Ay ne güzel! Hem de bebek,
-Bizim olsun,
-Ona biz bakalım diye tartışırlarken anneleri mutfak penceresinden,
-Ne oluyor? Neden babanızın dediğini yapmıyorsunuz çocuklar hep bir ağızdan,
-Yavru kaplumbağa bulduk diye seslenirler. Anneleri onlara,
-Onu rahat bırakın. Önüne taze ot bırakın ben de salatalık ve marul getireyim. Bu arada sizin işinizde bitmiş olur. Beraber gidip yavruyu ormana bırakırız. Çünkü annesi onu orada arıyordur.
Bunu duyan Sakine çok sevindi. Heyecanla kendisini götürecekleri zamana kadar başını evinin içerisine sokup uslu uslu bekledi.
Evin annesinin işi bitince arabaya atlayıp eve en yakın ormana giderler. Yavru kaplumbağa Sakine’yi ormana bırakırlar.
Yavrusunu arayan anne kaplumbağa Sakin yapabildiği kadar hızlı yürüyerek yavrusuna kavuşur.
Anne kaplumbağa çocukların annesi Emine Hanım’a çok teşekkür eder. Masalımız burada biterken bir mesajım var sevgili çocuklar anneniz veya bir büyüğünüzle oynamaya parka veya ormana gittiğiniz zaman uzaklaşma mesafeniz annenizin sizi. Görebileceği kadar sizin de annenizi görüp işitebileceğiniz kadar olmalıdır
Bu seferde değişik bitirelim mi ne dersiniz?
Bir keyif
Bir çift ötme
Bir angırma
Kuvvetli olur bir arada
Al elmadan elmadan
Gökten düşen elmadan
Hepsini yesin anlatan