Son zamanlarda çok moda bir kavram oldu değerler eğitimi.
Yani, güzel ve değerli eylemleri eğiterek öğretmek. Okulların sosyal bilgiler derslerinde ayrıca okutulmaya başlandı.
Şu meşhur değerlere bir göz atalım:
1. Saygılı olma: Yaratılmışların hepsine.
2. Sevgi yüklü olma: Yaratılmışların tamamına.
3. Hak Yememe.
4. Paylaşımcı olma.
5. Yardımsever olma.
6. Naif ve kibar olma.
7. Çalışkan olma.
8. İnsanlığa faydalı üretimlerde bulunma.
9. Erdem sahibi olma.
10.Merhametli olma.
11. Yakın ve uzak çevreye duyarlı olma.
12. Bağışlayıcı olma.
13. Dürüst olma.
14. Paylaşımcı olma.
15. Ahlaklı olma.
Bir kaç örnek verelim:
- Atletler yarışırken açık ara birinci gelen, bitiş çizgisine birkaç metre kala şaşırarak kazandım diye koşuyu bırakır. İkinci sıradaki atletin yarışı kazanması yüzde yüzdür.
Ama ahlak ve değer sahibi atlet birinciyi iterek ipi göğüslemesini sağlar. Gazeteciler, "kazanabileceğin birinciliği neden başkasına ikram ettin" dediklerinde; kazanabilirdim ama, ahlaki olur muydu? diye cevaplar.
- Issız bir yolda otomobili ile seyahat eden birisi, önündeki aracın uçuruma yuvarlandığını görür. Allah gösterdi. Dilemeseydi göstermezdi. Sınav başladı; Hemen durup 112 acil yardımı arayıp, ilk yardıma koşarsa sınavı kazandı.
Görmezden gelip yoluna devam ederse, manevi sınavı kaybetti.
- Birisi hiç kimsenin görmediği bir yerde yüklü bir para çantası buldu. Derhal güvenlik güçlerine götürdüyse, sınavı kazandı. Nasıl olsa kimse görmedi diye (ki gören ALLAH var) kendine mal ettiyse, manevi sınavı kaybetti.
- Mahkemede kendi aleyhine dahi olsa doğruyu söyleyen kimse, sınavı kazandı. Yalan söyleyen ise manevi sınavı kaybetti.
Değerler eğitimine konu teşkil eden bütün konular, kutsal kitabımız Kur'ân-ı Kerim'in emirleri ve yasaklarıdır.
Yüce Dinimiz İslâm'ın en güzel değerleri. İnsanlığa istikamet veren kaliteli yaşama eylemleri.
Her mü'min söz konusu güzellikleri yaşamakla mükelleftir. Aksi halde manevi cezası vardır.
Söz konusu güzel değerlerin zıt tarafında olan, (insanı değersizleştirip, zelil eden) negatif davranışlar da, kişilerin iradelerine bırakılmamış, yasaklanmış ve ceza-i müeyyidesinin olduğu kutsal kitabımızın bir çok ayetinde defalarca vurgulanmıştır.
Anlamakta güçlük çektiğim konu:
Yüce dinimizin açık ve net bir şekilde emreylediği EMİR ve YASAKLAR, neden dinimizin özü olarak öğretilmiyor da, süslü bir kelime ile (değerler) ayrı bir ünite veya ders olarak okutuluyor?
Kutsal kitabımızın adı anılmayarak, O'nun (Allah’ın) emir ve yasaklarının emir kısmı, "değerler eğitimi" olarak (sanki yeni bir icatmış gibi) okullarda okutuluyor?
Yüce Yaratıcımızın emirlerini ve yasaklarını, O'nun adını ve kutsal kitabımızı arka plana atarak;
"Değerler Eğitimi" diye güya süslü bir isim koyarak, aslında yine Kur’an-ı anlatmak, Dinimize ve kitabımıza saygısızlık olmuyor mu???
Selam, sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yüce'sine emanet olalım.