Mehmet Cemal Çiftcigüzeli
“Tut Elimi Kilize” kitabının devamı olan bu hatırat ve roman 1960 darbesi öncesi dönem den başlayarak 1960 ve 1970’li yılların Kilis ve İstanbul’da toplum yaşamı, öğrenci hareketleri, sağ muhafazakâr çevrenin mücadelesi, siyasi sorunlar, siyasi hayat, gazetecilik ve basın hayatına dair ayrıntılı bilgiler veriyor. Şahsen o zamanları yaşamamış birisi olarak çok bilgiler edindim.
Öncelikle yazarımızın dili çok güzel, roman akıcı ve sıkmıyor. İlk kitapta “Badeli Nahsen” isimli kabadayı ve halk kahramanının hayat hikayesi, ikinci yani bu kitapta “Kilisli Antep Canavarı Abdullah” adıyla maruf kabadayı, halk kahramanı ve efsanenin hayatı ile bu anı roman sıkılmadan okunabilir hale gelmiş.
Romanda temelde üç ana karakter var. Gazeteci Nevin karakteri ile Antep Canavarı’nın hayat hikayesini ve Kilis’teki sosyal yaşamı anlatılmış. İkinci olarak, Fikret Öğretmen ile İstanbul ve kısmen Kilis’teki öğrenci ve okullardaki siyasi hareketler ve tartışmalar anlatılmış. Hatırat roman kısmında yazar kendi ağzından o dönemin neredeyse milliyetçi muhafazakâr kesimin siyasi önderleri ve basın yayın hayatında etkili kişilerin yaşamı ve mücadeleleri ile ilgili hatıraları okuyoruz.
Antep Canavarı mert, yiğit, aileye düşkün, gururlu ve kendini toplum ve ailesi için feda eden bir karakter görüyoruz. Suç, suçluluk ve suça itilmişlik arasındaki iç içe geçmişlik görülüyor. Bir kere suça bulaşınca ondan sonra hayatının ve sosyal çevrenin değişmesi, intikam veya kan davası gibi nedenlerle suçun süreklilik kazanması anlatılmış.
Öğretmen Fikret ise idealist, öğrenmeye açık, açık fikirli ve ahlaklı bir öğretmen ve hukuk fakültesi öğrencisi olarak zamanın hem sol hem sağ siyasal hareketlerini anlamaya çalışan, dışarıdan bakış açısı ile bize gösteren birisi.
Hatırat roman kısmında ise yazarın öğrencilik yılları, idealist, bir siyasi harekete kendini adamış gazeteci ve fikir adamının siyasi ve basın yayın hayatında karşılaştığı zorluklar, ihanetler, dayanışmalar ve pişmanlıkları görüyoruz. Türkiye’de çok nadir görülen otokritik ve hatırat eseri yazdığı için yazarımızı tebrik ediyorum.
Ben hatırat, anı ve röportaj okumayı çok severim. O dönemi yaşamış abilerimizin bunun gibi roman, hatırat yazmalarını bekliyorum.
Son olarak Mehmet Cemal abimizin romanda Ankara’da sevgili ile buluşması ve duygularını anlattığı bölüm muhteşemdi. Genç abimizden yeni romanlar bekliyorum. Kanımca gazetecilik yerine senaryo ve roman yazsaymış. Çok başarılı olabilirmiş. Selem edip ellerinden öpüyorum!