Bir varmış bir yokmuş, aklın çemberinden geçen çokmuş. Follukta yumurta bolmuş. Mutluluk ormanındaki Köstebek Nuri ormandaki hayvanlara yumurta satarak yaşamaktaymış. Sattığı yumurtalar çok özelmiş. Çoğunlukla çift sarılı, iri, koyu sarı ve çok da lezzetliymiş. Bir yiyen bir daha yemek istiyormuş. Böylece yumurtacı Köstebek Nuri zengin olmuş. Toprak altındaki sarayından çıkarak toprak üzerine bir yenisini yaptırmış.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra tavuk kümeslerine bakım yapmaya karar vermiş. Bir uçtan başlamış girdiği tavuk kümesinin içinde bir sürü yumurta görmüş. Kendi kendine:
-Eve gidip yumurta sepetini almalıyım, yumurtaları toplamalıyım
diyerek kafese geri döner. Baktığı zaman hiç yumurta yok. Şaşırır ve der ki:
-Bizim yumurtaları kim çaldı?
Bu işi takip etmeye karar verir. O gün saklanarak kümesi izlemeye başlar. Böylece birkaç gün geçer. Derken kendini saklayarak göstermeden kümesi izleyen Köstebek Nuri; yaşlı, gözlüklü, başörtülü yani açıkçası kıyafet değiştiren Tilki Sakine Nineyi tanımış ve biraz gürültü yaparak kaçmasını sağlamış. Sonrasında yumurtaları toplamış.
Bir gün acaba öbür kümeslerde neler oluyor bir bakayım deyip gitmiş. Başka bir kümesin içine girmiş bir de ne görsün? Kafesin içinde kocaman büyük bir fare varmış. Yatıyor ve iki eli ile karnının üzerinde bir yumurta tutuyor. Diğer arkadaşları da onu kuyruğundan çekerek götürüyorlar. Köstebek Nuri hem şaşırdı hem de kızdı. Bu kadar zeka zararlıydı. Kendisi tavuklarının yumurtalarını nasıl koruyacaktı? Yumurtaları korumaktan vaz geçip bu işi zamana bırakmaya karar verdi.
Bir gece aniden uykusundan uyandı. Acaba tavuklar ne halde diye merak ederek kümesin olduğu yere doğru gitti. Bir de ne görsün. Bir tilki kapıda nöbet tutuyor, kafesin içindeki iki tilkiden biri yumurta topluyor diğeri de tavyukları çuvala dolduruyordu. O öfkeyle tilkileri kovaladı, ikisi kaçtı kurtuldu. Bir tanesi değirmene daldı ve saklanamayacağını anlayınca un çuvalının içinde dalıp bembeyaz oldu. Dışarı çıkınca da her yeri un olduğu için köstebek onu tanıyamadı. O da kendini o şekilde kurtardı. Fakat o kadar korkmuştu ki bir daha hırsızlık yapmayacağına söz verdi. Hırsızlık kötü bir şeydir toplum kuralları kötü şeyleri yasaklar. Bugünkü masalımız bu kadar.