Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Teknolojinin Öte'sini Burnuna Halka Takanlar Aydınlatırlar

Üretimin ve yönetimin yeni boyutlar kazandığı bir yüzyılda, insansız teknoloji, teknolojisiz insan düşünülmez. Teknolojiyle hem silahlı hem silahsız güçler büyütülür. Ancak insan teknolojinin değil, teknoloji insanın ürünüdür. Her kültürün kendine özgü bir teknolojisi olur. Teknolojinin olumlu yanları gibi, olumsuz yanları da teknolojiden yararlanan insanlardan kaynaklanır. İnsanlar neyi arıyorlarsa, aradıklarını teknolojiyle bulurlar, öldürmede de yaşatma da teknolojiden yararlanırlar. Ve geliştirdikleri teknolojiyle, çok boyutlu dönüştürücü bir güç kazanırlar.

*

Teknoloji arkasındaki insana göre, iyilikleri de büyütür, kötülükleri de büyütür. Teknolojinin yapıcı ve yıkıcı gücü, teknolojiyi geliştiren, teknolojiden yararlanan insanlardan kaynaklanır. "Benden sonrası tufan”, “Cehennem başkalarıdır” diyenlerin ellerinde teknoloji, Hiroşima’ya ve Nagazaki’ye atılan, yüz binlerce insanı öldüren, dehşet verici bir atom bombası olur. “Cennet biziz, bal ve süt akan nehirler bizdedir” diyenlerin elinde, teknoloji hayatı ve dünyayı, yaşanır kılan araçlara dönüşür. Teknoloji dost ellerde yaşatıcı, düşman ellerde öldürücü yanlarını gösterir.

*

“Man and Technics: A Contribution to a Philosphy of Life” kitabının yazarı, medeniyet tarihçisi Oswald Spengler’in benzetmesiyle, dünyada insanlar ormanlarda yaşayan, yırtıcı hayvanlara benzerler. Yeryüzünü kirleterek, hayvanları öldürerek, kaynakları tüketerek, çevrelerini kirleterek varlıklarını sürdürmeye çalışırlar. Hayvanların da yapılarında taşıdıkları bir teknolojileri olur. Ancak onların teknolojileri doğaldır, sonradan kazanılmaz, doğuşta nasılsa öyle devam eder. Bu yüzden arkasındaki ele göre, teknoloji en yırtıcı hayvandan daha tehlikeli, daha öldürücü olabilir.

*

İnsanların zaman içinde geliştirdikleri teknolojiler, sürekli yeni işlevler kazanan dinamik bir yapı gösterirler, buluşlara ve yeniliklere dayalı olarak zenginleştirilirler. Hiçbir zaman teknoloji, bulunduğu yerde durmaz, sınır tanımadan dönüşür, dönüştükçe etkilerini artırır. Doğu’da, Batı’da insanların akıllarını başlarından alan, insanlara geçmişte görülmedik güç kazandıran teknoloji, Macbeth gibi güç tutkunu, otokrat yöneticilerin elinde, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da, Filistin’de, Ukrayna’da, ölüm saçan, dehşet verici silahlara dönüşür.