“Bana köle olmayan birini gösterin! Kimileri şehvetin, kimileri paranın, kimileri hırsın, kimileri gücün kölesidir. Hepimiz korkularımızın kölesiyiz.” diyor Seneca.
Hepimiz öyle ye de böyle bir şeye bağımlıyız. Çoğu zaman alışkanlıklarımıza, kahveye, alkole, rahatımıza ve bizi başka birinin onaylamasına bağımlı hale geliyoruz. O zaman hayatımızı biz değil, bağımlı olduğumuz şeyler yönetiyor. Kendimizin efendisi olamıyoruz.
Bağımlı olduğumuz şeyler hayatımıza girmeden önce, bunları fark ederek hayatımızı güçlendirmeliyiz. Şu veya bu olmadan bir gün geçirebilir miyiz? Telefona bir ay bakmadan yaşayabilir miyiz? İnternette okey oynamadan bir ay geçirebilir miyiz? Bir ay sigara içmeden durabilir miyiz? Bir ay hiç öfkelenmeden sakince yaşayabilir miyiz? Bunları başarabilirsek bağımlı olduğumuz şeylerin önünde diz çökmek zorunda kalmayız. O zaman bize “güçlü insan” derler.
Tüm tutkulardan, bağımlılıklardan arınmış bir zihin fethedilemez bir kale gibidir. Bağımlılıklardan kurtulmak için de öfkelenmeden, sinirlenmeden, dedikodu yapmadan, mala mülke, şöhrete, şehvete kapılmadan yaşamasını alışkanlık haline getirmeliyiz. Bağımlılık, bir program veya beynimize verdiğimiz çalışma emirleridir. Bağımlılıklar olmadan da yaşayabiliriz. Bağımlılıklar bilincimize hakim olursa algılama gücümüz zayıflar. Bağımlılıklarla yönetilen akıl, tıpkı davulunu çok sesli çalarak senfonideki keman ve flüt seslerini duymamızı engelleyen bir davulcu gibidir. Hava, açlıktan ölmek üzereysek yiyecek, içecek, donmak üzereysek barınak gibi fiziksel ihtiyaçlar dışındaki tüm bağımlılıklar hastalıktır (Keyes, s. 34).
Ancak bağımlılıklardan kurtulup özgür hale geldiğimiz zaman mutlu olabiliriz. Mutluluk bağımlılıklarla ters orantılıdır. Bağımlılıklar otomatik olarak öfke, korku, kıskançlık, endişe, sinir, kırgınlık, üzüntü vs. olumsuz duyguları harekete geçirirler.
Bağımlılıklar bizi, başkalarını yönlendirmeye zorlar. Her bağımlılık bizi incinmeye açık hale getiriyor. Tüm bağımlılıklarımızı tercih düzeyine yükseltmeye başladığımızda artık diğer insanlardan gizleyecek bir şeyimizin olmadığını anlarız. O zaman herkesle her şeyi konuşmanın güzelliğini yaşarız.
Ah şu kölelikten bir kurtulabilsek! O zaman dünyayı evimiz gibi hissedebiliriz.
Kaynaklar
KEYES, Ken, Yüksek Bilinç Kılavuzu, Çev. Birol Çetinkaya, Akaşa Yayınları, İstanbul,1991. HOLIDAY, Ryan- HANSELMAN, Stephen. Stoacının Günlüğü, İstanbul, 2023.
ÖZKAN, Zülfikar. Beynin Mutluluğa Ayarlanması, Pozitif Yayınları, İstanbul, 2021.