Başkalarını değiştirme çabası içinde olmak boşuna kürek çekmektir. Merdiveni yanlış duvara dayamaktır. Merdiveni doğru duvara yaslamalıyız. Kendimizi değiştirebildiğimiz oranda başkalarını da değiştirebiliriz.
Her zaman öncelikle kendimizi suçlayalım. Her olayda sorumluluğu başkalarına yüklemeyelim. Huzursuzluğumuzun tek kaynağı kendi düşüncelerimizdir.
Hiç kimseyi veya hiçbir şeyi suçlamadan bir gün geçirebilir miyiz? Bir kimse verdiğimiz bilgilere göre hareket etmediyse hata bizdedir. Çünkü ondan daha fazlasını bekledik. Biri bize kaba sözler mi sarf etti? Yine hata bizdedir. Çünkü onun sözlerini hakaret olarak yorumladık. Oysa onu anlayıp ondan bir şeyler öğrenme yolunu seçebilirdik. Bir dakikalığına bile olsa birini suçlamamak, yaşama sanatında gösterilen bir gelişmedir.
İngiliz bilimkurgu yazarı Douglu Nuel Adams bu noktayı şu sözleriyle son derece güzel açıklıyor: “Suçu başkalarında arıyorsanız, kendi değişme gücünüzden vazgeçmişsiniz demektir.”
Bir söz vardır: “Başkalarıyla doluysanız, boşsunuz demektir." Bu sebeple kişi her zaman kendini iyileştirmeye ve güçlendirmeye yoğunlaşmalıdır.
İnisiyatif (öncelik) almaya eğilimli proaktif insanlar, kendi gelişimlerinden kendilerini sorumlu tutarlar. Kendileriyle ve çevreleriyle barışık bir halde yaşarlar. Bu insanlara göre, hayatı belirleyen dış etkenler değil, kişinin seçimleridir.
Marcus Aurelius’un şu sözünü hep aklımızda bulunsun: “Küçük şeylere gereğinden fazla değer verme. Herhangi bir şeye verdiğin dikkat, o şeyin değeriyle doğru orantılıdır.”
Zamanımızı ve kaynaklarımızı önemsiz şeylere harcamayalım. Bir şeye hak ettiğinden fazla zaman ve enerji harcarsak o şey artık bizim için önemsiz olmaktan çıkar. Bu şey bir insanda olabilir, bir olay da olabilir, bir eşya da olabilir. Önemsiz gördüğümüz bir insan için neden zaman ve enerji harcıyoruz? O insana veya o şeye gereğinden fazla zaman ve enerji harcayarak onu önemli hale getiririz. Fakat o anda önemli şeyleri daha az önemli hale getirmiş oluruz. Önemli şeylerde ailemizdir, sağlığımızdır, kendi tekâmülümüzdür…
Hiçbir şeyden memnun olmayan kişi de normallikten uzaklaşıyor demektir. Şevket Rado diyor ki “Her gayri memnunluk bence bir hastalığa işarettir.”
Zamanımızı ve enerjimizi kendimize harcayarak, kendimizi daha önemli ve değerli hale getirelim.
Faydalanılan Kaynaklar
• ÖZKAN, Zülfikar, Beynin Mutluluğa Ayarlanması, Pozitif Yayınları, İstanbul, 2021, s.75-88. • HOLIDAY, Ryan- HANSELMAN, Stephen. Stoacının Günlüğü. Pegasus Yayınları, İstanbul, 2023, s. 255 ve 260.