Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Şehirlerde Üretim ve Yönetim Küresel Bir Takım Oyunudur

Tarihin her döneminde şehirlerin kurulması, gelişmesi ve yönetilmesi, bütün insanlığın ortak sorunu olmuştur. Sanayileşmeyle büyük bir hız ve yoğunluk kazanan yatırımlar, şehirlerin ekonomik yapısıyla birlikte, kültürel dokusunu da dönüştürmüştür. Şehirler toplumları, toplumlar şehirleri zenginleştirirler. Toplumları değiştirenler, şehirleri değiştirirler. Bütün dünyada şehirler, hayatı kolaylaştırmanın olduğu kadar, zorlaştırmanın da ana kaynağı olmuşlardır.

*

Yirmi birinci yüzyılın piramitleri olan gökdelenler şehirlerin, şehirler ülkelerin simgeleri haline gelmişlerdir. İnsanlar dünyanın büyük şehirlerinde, hayatlarının önemli bir kısmını, bütün gün aydınlatılan işyerlerinde, evlerle işyerleri arasında gidip gelmesi, bir işkenceye dönüşen yollarda tüketmektedirler. Büyük şehirlerde toprağa yakın, güneş altında geçen günlerin sayısı, yıldan yıla azalmaktadır. Omuz omuza yaşanan şehirlerde, insanlar hızla kendilerine yabancılaşmaktadırlar.

*

Medeniyetlerin temellerini oluşturan değerler, toplumların ekonomik yapılarıyla birlikte, kültürel dokularına da yansırlar. Çarşılar, çeşmeler, mabetler, dergahlar, kamu yapıları ve konutlar, medeniyetlerin ruhlarının, şehirlerde bedenlere dönüşmeleridir. Şehirler sürekli okunmaları gereken, dünyanın en gizemli kitaplarıdır. Şehirler beslendikleri medeniyetlerin, yüzyılların içinde inşa edilen yapılar şehirlerin, kimsenin anlamakta güçlük çekmediği küresel dilleridir.

*

Türk ve İslam dünyasının, kurdukları şehirlerin ana örneği, Peygamber Şehiri Medine olmuştur. Medine'nin merkezinde camiler, çarşılar vazgeçilmez bir yer tutarlar. Şehirlerin merkezindeki kurumlardan biri aksarsa, ülkelerdeki hayat can damarlarını yitirir. Şehirleri çarşıları, çarşıları da kültürleri ayakta tutar. Kültürler çarşıları zenginleştirerek, yeni boyutlar kazandırır. Şehirlerde yaşamak ve ayakta kalmak, paylaşmaya dayanan bir takım oyunudur.

*

Büyük şehirler Yirminci yüzyılda bütün dünyada, toplumların ekonomik, siyasal ve kültürel hayatlarında, köklü dönüşümlere yol açmaktadırlar. Tarım toplumlarının sanayi toplumlarına dönüşmesiyle, dünya nüfusunun önemli bir kesimi şehirlerde yaşamaktadır. Bütün dünyada sanayi işletmeleri, büyük şehirlerin çevrelerinde yoğunlaşmıştır. Yeni Delhi Hindistan’ın, Tokyo Japonya’nın kalbidir. Büyük şehirler dünyada, dönüştürücü güçlerin başında yer alırlar.

*

Toplumbilimciler hem üretim hem de tüketim merkezi olan şehirleri, bütün dünya ekonomisinin can damarları olarak görürler. Yaz kış karlarla kaplı dağların, nehirleri besledikleri gibi, şehirler de toplumları beslerler. Dünyanın çatısı dağlar, nasıl nehirlerin su depolarıysa, şehirler de ülkelerin temel ihtiyaçlarını karşılandığı ürün depolarıdır. Şehirler üretimi özendirmeleriyle fırsat, tüketimi özendirmeleriyle tehdittirler. Erdemli şehir, tüketimi değil, üretimi özendiren şehirdir.