“Çocuğunuzu Kötü Etmenin Yolları” ya da “Yengeç Kitabı’nın yazarı C.G. Salzman, bu kitap için yengeçlerden etkilenmiştir.
Kırda gezinti yaparken, kendisini gören yavru yengeçlerin anneleriyle beraber geri geri kaçtıklarını görünce, çocukların kötü alışkanlıkları ailelerinden nasıl öğrendiklerini anlatan bir kitap yazmıştır.
Çocukların aile dışından öğrendikleri davranışların geçici olduğunu, kalıcı olan davranışların aileden öğrenilenlerin olduğunu söyleyen Salzman, “Kötü huy ya anneden ya da babadan ya da her ikisinden çocuğa geçmektedir” demektedir.
Çocukların kötü huyları anne babadan nasıl aldıklarını anlatan Salzman’ın verdiği örneklerden bazıları:
-Sürekli asık suratlı olursanız, herkesin yanında çocuğunuzu eleştirip kabahatlerini yüzüne vurursanız, en ufak hatasında onu cezalandırırsanız çocuğunuzu kendinizden nefret ettirmeyi başarırsınız.
-Zorda kaldığınız zaman çocuğunuzu babasıyla tehdit ederseniz, yatamadığı zaman “öcü geliyor” diye korkutursanız, çocuğunuz babasından nefret eder.
-Yerine getiremeyecek sözler verirseniz, karı koca olarak birbirinize saygı göstermezseniz, çocuklarınızın yanında birbirinizi eleştirir, kavga eder, birbirinize hakaret ederseniz çocuklarınızın güvenini kaybedersiniz.
-İki kardeşten birini sürekli över, diğerini sürekli eleştirirseniz, birine sürekli ödül verir diğerini sürekli cezalandırırsanız çocuklarınız birbirlerini kıskanmaya başlar.
-Çocuklarınıza sürekli kötü insanlardan bahsederseniz, herkesin menfaat için birbirini aldattığını, dünya da güvenilecek insanların kalmadığını söylerseniz çocuğunuzu insanlardan soğutmuş olursunuz.
-Aileniz dâhil herkese kaba davranırsanız, çocuklarınızın gözü önünde hayvanlara eziyet ederseniz, komşu veya iş arkadaşlarınızı döverseniz, düşmanlarınızın çok olduğundan bahsederseniz, tabanca ve bıçaksız gezmezseniz çocuğunuzun acımasız ve zalim olmasını sağlarsınız.
Çocuklarınızın yanında sizden daha zengin olanları çekiştirirseniz, gayrı meşru yollardan zengin olduklarını söylerseniz, memurların rüşvetle büyüdüğünden bahsederseniz çocuğunuzun kıskanç olması kaçınılmazdır.
-“Önce ders sonra oyun” kuralında acımasız olursanız, ders yapmadığı zaman çok katı yasaklar koyarsanız çocuğunuzu okuldan soğutursunuz.
-Çocukların her istediğini yerine getirirseniz, onları oyuncak ve hediye yağmuruna boğarsanız, çocuklarınızın bencil ve şımarık olmasına sebep olursunuz.
Çocuğunuzu kandırırsanız, başkalarına yalan söylerseniz, suçlarını itiraf ettiklerinde bile azarlarsanız çocuklarınızı yalana alıştırışınız.
-Sürekli dedikodu yapar, herkesin arkasından konuşursanız çocuğunuzu da dedikoducu yaparsınız.
Çocuklar çevrelerinde gördüklerini ve anne babaya ait tüm özellikleri öğrenirler. Bu öğrenme bilgi, duygu ve davranış kazanma olarak gerçekleşir.
Çocuklar her şeyi, diğer insanların yaptıklarını izleyerek; söylediklerini dinleyerek; nesne ve olaylara bakarak; televizyon, video, CD, internet, gazete, dergi, kitap vb. okuyarak, seyrederek veya dinleyerek; yani kısaca "gözlem" yoluyla öğrenirler.
1- Modele bakarak, taklit yoluyla öğrenme,
2-Kendisini bir başkası ile bir veya aynı tutarak, onun davranışını benimseme yani özdeşleşme yoluyla öğrenmeler de, çok önemli öğrenme şekilleridir.
Model yoluyla öğrenmede birey, bir başkasının davranışlarını görür ve o davranışları kendisi de yapar. Bireyi, modelin davranışlarını benimsemeye götüren başlıca iki sebep olabilir.
1.Birey, başka birisinin bazı davranışları sonucunda iyi şeyler elde ettiğini, bazı davranışları sonucunda kötü şeylerle karşılaştığını görür. Böylece birey, iyi sonuca götüren davranışları kendisi de yapar, kötü sonuç verenleri yapmaktan kaçınır.
2.Birey, başkasından gördüğü hareketlerin sonucuna bakmaz ancak, yaptığında davranışın karşılığında ödül görebilir.
Büyükler gibi hareket eden çocuk, büyükler tarafından daima hoş karşılanır ve böylece büyüklerin davranışlarını taklit eder. Burada çocuğu taklit yapmaya iten kuvvet, etrafından onay görmüş olması ve takdirle karşılanmasıdır.
Anne baba bir söze, bir harekete gülerse çocuklar da birlikte güler, hatta kahkaha atarlar.
Ayaklarını içe veya dışa basarak ve başı dik yürüyen bir babanın çocuğunun, babası gibi yürümesi; ellerini ceplerine koyarak konuşan bir babanın çocuğunun da öyle hareket etmesi muhtemeldir.
Çocukların iyi alışkanlıklar edinmesi, iyi hareketlerin birlikte yapılmasıyla olur.
Çocuk kendi çevresinde bulunan kişilerin kötü hareketlerden çekindiklerini ve kötülükten hoşlanmadıklarını görürse, kendisi de iyi hareketler yapmaktan zevk almaya başlar.
Çocuk anne ve babasını taklit ederek sosyal yaşama alışır. Aile içinden seçtiği örnek kişi, bozuk kişilik yapısına sahipse, kötü davranış şeklinin çocukta da görülme olasılığı yüksektir.
Anne-babanın çocuğa iyi örnek olması çok önemlidir. Ebeveynlerin sözlerden çok davranışlarıyla model olmaları gerekir.
Anne baba tutumları, çocuğun model alması sonucu; taklit ve özdeşleşme yoluyla çocuk tarafından benimsenir ve alışkanlık haline gelerek kişiliğinin ayrılmaz parçasını oluşturur.
Bu tutumlar, çocuğun eğitilmesinin temel taşıdır. Anne baba, çocuklarına doğru ve yanlışları, bu tutumları sayesinde öğretirler.
Sevgiyle kalın…