Güçlü insan, karşısındaki kişileri kendi duygularının peşine takabilen kimsedir. Bu insanlar için “Herkesi sanki avucunun içine aldı” deriz.
Güçlü insan genellikle öfkeye kapılmayan ve öfkenin kölesi olmayan kibar kimsedir. O cesur ve dayanıklıdır. Bir kişi sakinliği kadar güçlüdür. Lao Tzu'nun deyişiyle "Sakin olan zihne tüm evren teslim olur." diyor Lao Tzu ve devam ediyor Cicero "İnsan yalnızca tümüyle gevşediğinde yaratıcı olabilir ve yaratıcı insanın zihninde düşünceler şimşek gibi çakar."
Güçlü sporcular, hakemlere duyurmadan rakiplerine kasten saldırırlar. Çünkü rakiplerini sinirlendirerek, öfkelendirerek oyundan koparmak isterler. Öfke zayıflıktır ve kötü yakıttır. Güçlü insan, en ufak bir duygudan bile arınmış, soğuk ve sakin insanlardır.
Güçlü insan kendine hâkim olur, asla sinirlenmez, endişelenmez ve kaygılanmaz. “Yenilmez olan, kendi seçimleri dışındaki hiçbir şeyin üzemediği kişidir.” diyor Epiktetos ve devam ediyor Marcus Aurelius “Bilgelerin başlıca ilkelerini iyi incele. Bu kişiler nelerden kaçıyor ve nelerin peşinden koşuyor? “
Günümüz dünyasında her alanda, otokrasi büyük ölçüde geride kaldı. Kişisel güç mevki gücünü alt ediyor. Kişisel gücün anahtarı da emirler vermek değil, insanları harekete geçirmek, onlara ilham kaynağı olmak, onları ikna etmektir (Tony Alessandra, Kişisel Çekim Gücü- Karizma, s. 155).
Güçlü insanlara, rol modeli, ilham kaynağı olan ve hayal dünyalarını besleyen bilgelerdir.