RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) politikasının Türkçeyi düşürdüğü hâllerden biri, zâten Türkçe olan kelimelerin yerini de "öz Türkçe" sözlerin almasıdır. Nitekim öz Türkçecilik (!) hareketi en çok Arapça-Farsça asıllı kelimeleri hedef aldı ama doğrudan Türkçe olan yüzlerce kelime de 1930'lu senelerden beri süren bu RİT salvosunda isâbet aldı.
***
Bu ülke bir asırlık kitapların bile "sâdeleştirilip" kuşa çevrildiği bir yer.
Biz bu "sâdeleştirme / günümüz Türkçesine çevirme" çıkmazında yürümek zorunda bırakıldık, kaldık.
Çünkü (Resmî İkāmeli Türkçe) politikası, 70- 80 yıl öncesinin Türkçesini dahi "eski Türkçe" hâline getirdi, getiriyor.
***
Peki, bu "sâdeleştirme / günümüz Türkçesine çevirme" işinin bir kıstas ve esâsı var mı? Hak getire...
Taşlıcalı Yahyâ, bir şiirinde "olur" demiş; bunu "sâdeleştiren / bugünkü dile çeviren" kişi RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) kelimelerinden olan "dönüşür" diye anlayıp çevirmiş.
***
"Hocam, nahır elden gitmiş, sen alaca danayı soruyorsun!" diyeceksiniz, haklısınız.
Esaslı bir kültür, sanat, edebiyat politikamız var mı ki bu olsun?
Sanat, dil, edebiyat ve kültür ahâlîsi vs. üç maymunu oynasın dursun...