"İnsanda bir şeyin gerçeğini ve anlamını sezen, anlayıp kavrayan güç, gönül gözü, basîret..."
Kubbealtı Lügati'nde yer alan "kalp gözü" böyle târif edilmiş.
Türkçemizde "kalp gözü, kalp gözü açık, kalp gözü açılmak" gibi güzel tâbirler resmî lügatimizde -maalesef- bulunmuyor!
***
Yok, bunda bir tuhaflık yok.
Redhouse ve Kāmûs-ı Türkî'de olduğu hâlde TDK lügatine girememiş nice güzel ve sağlam söze rast geliyoruz.
İngiliz'in Redhouse'unda olup Türk'ün resmî lügatinde olmayan kelimeler toplansa bile ortaya bir lügatçe çıkar...
Resmî ve kurumlu dilciler Türkçeyi zenginleştirmek mi istiyorlar, yoksa fakirleştirmek mi? Bunların "kalp gözü"nden vazgeçtim, "kafa gözü" var mı?