Sorunlar neden önemlidir?
Hayat, sorunlarla karşılaşıp onlara çözüm gerektirme sürecinden dolayı anlam kazanır. Sorunlar, başarı ile başarısızlık arasındaki farkı belirler. Sorunlar cesaret ve bilgeliğimizi ön plana çıkarırlar. SORUNLAR YÜZÜNDEN AKLEN VE RUHEN GELİŞİRİZ.
Okulda, çocuklarımıza çözmeleri ve gelişmeleri için problemler veririz. Bunun gibi bir kişinin ruhen tekâmülünü arzu ettiğimizde onun sorun çözme yeteneğine sesleniriz. O kişiye gelişmesi için cesaret veririz. Sorunlarla yüz yüze gelmenin ve onları sonuçlandırmanın verdiği acı vasıtasıyla öğreniriz. Benjamin Franklin’in dediği gibi, “ ACI VEREN ŞEYLER ÖĞRETİCİDİR.” Bu sorunlardan ve onlarla gelen duygusal acılardan kaçınma eğilimi tüm ruh hastalıklarının temelini oluşturur (Scott, s. 14).
Peki, acı çekmeden, bu dersleri bir öğretmen doğrudan doğruya çocuklarımıza verse olmaz mı?
HAYATIN EN ÖNEMLİ DERSLERİ DOĞRUDAN ÖĞRETİLEMEZ. Bu tarih boyunca bilgelerin öğüdüdür. Bilgelik dışarıdan alınamaz. Onu kendimiz keşfetmek zorundayız. Bilgelik, dünyayı değerlendirdiğimiz bakış açısıdır.
Bilgi iki çeşittir: Birincisi açık bilgi, ikincisi örtük bilgidir.
Açık bilgi, doğrudan okullarda öğretilir. Kişi o bilgileri alır ve hayatının her alanında kullanabilir. Bu açık bilgileri bir öğretmen öğretebilir.
Örtük bilgi ise, nasıl bildiğimize dayanır. Başkalarının doğrudan yardımı olmadan edinilir. Kişinin gayeleri ile ilgilidir. ÖRTÜK BİLGİ, KİŞİNİN HAYAT DENEYİMLERİNDEN EDİNDİĞİ BECERİLERİDİR. Bilgelik örtük bilgiye dayanır. Çocuklarımız herhangi bir faaliyete katılmadan, daha doğrusu zorlukla karşılaşmadan açık bilgi ile yetinirlerse bilgelikleri olmaz. Her şeyi siyah ve beyaz olarak görürler (Haidt, s.187). Siyah ve beyaz bir bakış açısı mutsuzluk demektir.
Bilgeler olguları diğer insanların bakış açısından görerek mutluluğun kapısını açarlar.
Bu bakımdan çocuklarımızın yaşadıkları zorluklardan, çilelerden dersler almaları çok önemlidir. Bu dersler onları bilgelik yoluna sokar ve onları daha iyi bir insana dönüştürebilir.
Bu nedenlerdir ki akıllı insanlar sorunlardan korkmamayı, tam tersine sorunları, hatta onların getirdiği acılarda anlam bulmaya çalışırlar.
Bir şeyi ya da birini ancak sevdiğimiz kadar anlayabilirsiniz. Çocuklarımızı gerçekten seviyorsak, onları anlamak kolaydır.
Sevgili anne-babalar, çocuklarınızı hiçbir şeyden mahrum etmemeye çalışırken, onların kendilerini geliştirememelerine ve zorluklara katlanmayı beceremez duruma düşmelerine sebep olabilirsiniz.
Bırakın çocuğunuz bazen yokluk da çeksin, kendi kazandığının keyfini yaşasın ve kazanmaya alışsın. Kimseden kazanmadığını istemesin.