Bir varmış bir yokmuş insanların derdi çokmuş oturup düşünmüşler bari. Arın derdi çokmuş. Oturup düşünmüşler tatlı yiyelim tatlı konuşalım derken tencere yuvarlanmış yuvarlanmış gitmiş kapağını bulmuş.
Masallar diyarındaki mutluluk ormanında dert keder yokmuş. Herkes birbirinin derdine çare bulurmuş. Komşu çocukları birbirleriyle oynarlarmış hem de hiç kavga gürültü etmeden...
Günlerden bir gün üç arkadaş Cesur(maymun), Güçlü (Ayı) ve Püskül (kedi) Misket oynamaya karar vermişler. Nerede oynayabileceklerini düşünürken Püskül. Ah! buldum diye bağırmış.
- Ne buldun? demiş arkadaşları okulumuzun bahçesinde rahatça oynarız oraya kimse gelmez demiş. Bu fikir hemen kabul edilmiş. Birlikte okul bahçesine gitmişler oyunlarını kurmuşlar. Tam o sırada okulun bahçesine kızlar grubu oyuncakları bebekleri ile oynamaya gelmişler. Okulun bahçesinde oynayan oğlanları görünce çok bozulmuşlar. Aralarında küçük bir tartışma geçmiş Kız sincap Bade, küçük fil kız. Duru, tavşan kız fıstık aralarında konuşmuşlar onlar bir tarafta oynasınlar bizde bahçenin diğer tarafında onları görmeden oynayalım diye fakat oğlanlar bunu kabul etmemişler. O sırada okula gelen Güçlünün annesi bayan Susam oyuna ara verilmesini ister. Okula çocukları davet etmek için geldiğini söyler ve ilave eder
-Hepinizin bayıla bayıla yiyeceği armutlu pasta yaptım yanında isteyene meyveli süt isteyene meyve suyu ikram edeceğim der.
BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONU