RİT'in Türkçeyi düşürdüğü hâllerden biri, normal Türkçe kelimelerin yerini de "öz Türkçe" sözlerin almasıdır.
Bu ikāmelerden bir çırpıda hatırladığım şunlar: "Karalamak, kınamak, kötülemek, çekiştirmek, taşlamak, suçlamak, yermek" varken onların yerine RİT'in "eleştirmek" kelimesini; "bütün" yerine RİT'in "tüm" kelimesini; "yerli" yerine RİT'in "yerel" kelimesini; "görünüş" yerine RİT'in "görüntü, görünüm, görsel" kelimelerini; "olağan" yerine RİT'in "doğal" kelimesini; "araba" yerine RİT'in "araç"ını kullanmak gibi.
***
E, tabii ki bu gerçeği ne gören var ne yazan, maalesef!
Öz Türkçenin teorisyenleri arasında; dilciler, akademisyenler içinde bu meseleyi gören ve dert edinen oluyor mu?
***
TÖTT (Türkçeden Öz Türkçeye Tercüme) Lügati veyâ "ÖTÜT (Öz Türkçe - Üvey Türkçe) Lügati" yazacak kadar malzeme var ortada.
Yazık ki ne yazık!
***
Milletin kendi yaptığı, anlayıp anlattığı, benimseyip sevdiği kelimeler Türkçe olsa da "öz Türkçe" olamıyor, "üvey Türkçe" oluyor.
Ve kuş uçmaz kervan geçmez bir uzak uçurum dibinde hayatta kalabilirse kalıyor.
Millet anlamaz zâten böyle ince işlerden, değil mi?.. RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) böyle buyurdu.
***
Yine de sevinelim:
Bizi yalnızca Almanlar değil, İngilizler, Fransızlar, Araplar, Farslar, Çinliler de kıskanıyordur.
Çatlasınlar!
100 yıllık kitaplarını bugünkü dillerine tercüme edemedikleri için...
RİT (Resmî İkāmeli Türkçe), kuşa benzetilmiş kitaplarla ne kadar iftihar etse az.