Yılın dört mevsiminden biri olan sonbahar duyguları zirve noktasına getiren medcezir gibidir.
Hüzün ve mutluluğu bir arada yaşatır. Tabiat değişik renklere bürünür. Sonbaharın renklerini daha iyi fark etmek için ormana gitmek ve ağaçları gözlemlemek lazımdır.
Ormandaki ağaçlar türüne göre yaprak döken ya da dökmeyen ağaçlar olarak ayırt edilir.
Yaprak dökmeyenler çamlar ve çam sülalesi dediğimiz akrabaları, yeşil renklerini muhafaza ettikleri gibi yaprak da dökmezler. Diğerleri bir kısmı sararır bir kısmı kızarır toprak tonlarının da devreye girmesiyle renk değiştiren yapraklar bir süre sonra dalından kopar.
Rüzgarın rota çizdiği yolu izleyen kuru yapraklar benim yaşamımda zorunda kaldığım mecburi durumları anımsatır.
Ben de kuru yapraklar gibi kaderimin çizdiği yolu takip ediyorum. Ayrıca sonbahar bir muhasebe mevsimidir.
Bana hayatımın muhasebesini yaptırır, derin duygular anaforunda kendimi kaybettirir.
Ayrıca seyrettiğim filmler ve okuduğum kitapların etkisinden mi bilemiyorum biten yaz aşklarını, kalplerdeki buruk acısını hatırlatır.
Sonbaharı ayrıca ömrün son mevsimi gibi de değerlendiriyorum. Nasıl ağaçlardan birer birer yapraklar düşüyorsa ömrü bitenler de bu dünyadan tıpkı onlar gibi birer birer ayrılır.
Sonbaharda romantik duygular içinde iken dinlenecek müzik; Vivaldi dört mevsim. Okunacak şiir, Ahmet Haşim'in merdivenler şiiri. Şarkı olarak da Yıldırım Gürses Sonbahar yaprakları'dır.
Bu benim tercihim siz de kendi sonbahar ritüellerinizi belirleyin.