Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Mevlânâ ve Hacı Bektâş-ı Velî

Çiftlik sâhibi varlıklı bir şahıs, meşru olmayan yollardan kazandığı para ile bir inek sürüsü satın almış. Sonra ineklerin sütünden ve günün birinde etinden faydalanmanın doğru olmayacağını düşünerek sürüyü, Hünkâr Hacı Bektâş-ı Veli’nin, aynı zamanda aşevi işlevi görmekte olan dergâhına bağışlamak istemiş.  Kahyâsı vasıtasıyla durumu Hacı Bektâş-ı Veli’ye iletmiş. Hacı Bektâş-ı Velî, ‘Helal değildir.’ Diyerek bağışı kabul etmemiş. Bunun üzerine kâhya Mevlevî dergâhına gitmiş. Görüşüp durumu anlattığı Mevlânâ Hazretleri, bu bağışı kabul etmiş.

Kâhya, Hazret-i Mevlânâ’ya, Hacı Bektâş-ı Velî’nin bağışı kabul etmediğini, bu konudaki yorumunun ne olduğunu sormuş. Mevlânâ’nın cevabı:

-Biz karga isek, Hacı Bektâş-ı Velî, bir şâhindir. Öyle her bulduğu yenilebilecek nesneye tenezzül buyurmaz. Bağışınızı o sebeple kabul etmemiştir.

Kâhya, bu düşündürücü cevap üzerine üşenmemiş, bu defa da Hacı Bektâş-ı Velî’ye gitmiş, durumu anlatıp yorumunu öğrenmek istemiş. Hacı Bektâş-ı Velî’nin yorumu:

-Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise, Mevlâna’nın gönlü bir okyanus gibidir. Bir damla ile bizim gönlümüz kirlenebilir. Fakat O’nun engin gönlü kirlenmez. Bağışınızı bu sebeple kabul etmiştir.

Birbirini kötülemeyen, kırmayan… Söylenen sözleri iyiye yorumlayan, âlimleri, kâmil insanların sayısını artırabilirsek, çözülemeyecek hiçbir problemimiz kalmaz.