Dost insan…
Evet, Dost insan Mesut’cuğum, seninle 1991 yılında İsviçre’de tanıştım. O zamandan beri dostluğumuz devam etti, bizler için değerli bir arkadaş, kıymetli bir dosttun. Senin, her soruya bir fikir üretme yeteneğine hep hayrandım, her zaman illa bir çözüm bulurdun, çünkü çok okuyordun, çok sorguluyordun. Sohbetlerin içerik dolu oluyordu, gezilerde aranan arkadaştın. Tatlı dilinle, bilgi içeren fikirlerinle girdiğin her toplulukta kendini sevdirmeyi biliyor, tanıştığın herkese dostça yaklaşıyor, katkı sağlıyordun. Doğanın, Eşyanın ve de en önemlisi insanların dostuydun Mesut’cuğum.
Fikir üretmede, çözüm bulmadaki üstün yeteneğin sayesinde tanıştığın herkese yardımcı oluyordun. Yani yaşamın boyunca tanıştığın herkese bir türlü dokunuyordun. İnsanları, iyiliğe ve faydalı olmaya davet eden üslubun ile toplum yaşamına katkı sağlama çabasından hiç vazgeçmedin, Bitmek tükenmek bilmeyen azmin ile hiç yılmadan, her fırsatta gayret gösterdin. Senin yerin nasıl doldurulacak dostum Mesut….
Özellikle eğitim sistemimizdeki sorunların çözümüne yönelik çok değerli fikirlerin bizlere ilham olmuştur. Bizlerde büyük izler bıraktın, seni unutmayacağız güzel insan Mesut.
Hoşca kal dostum, rabbim mekanını cennet eylesin, dualarımız seninle.
Şükrü Bayram