1974 model "Yazın Terimleri Sözlüğü"nü -sanki bir matahmış gibi- sitene taşıyıp milyonlara sunuyorsun.
Millet de "niteleme" kelimesini o eski ve muhteşem TDK nasıl târif etmiş diye resmî lügate bakıyor.
***
Hadi, buraya kadar her şey normal diyelim.
Peki, vatandaş senin o kaliteli "tanıtlama" lı târifini nasıl anlayacak acabâ, hiç düşündün mü?
***
Neyse, şaka yaptım, somurtmak yok öyle!
Ben bu "kaliteli târif"in püf noktasını açıklayayım, sen de "Vay, ben neymişim be âbi!" deyip böbürlen.
Türkçede "niteleme" dediğin şey demek ki "varlıkları göz önünde canlandıracak biçimde tanıtlama sanatı" imiş.
İşte burada kullandığın "tanıtlama" kelimesi -alimallah- büyüleyici bir öz Türkçe söz olarak sihirli anahtar gibi...
***
Neden mi sihirli anahtar gibi diyorum?
Şunun için:
Vatandaş bu "tanıtlama" kelimesini anlamak için senin lügatine baktığında bu kelimenin "ispat, ispatlama" demek olduğunu görecektir. Sonra da bu kelimeyi "varlıkları göz önünde canlandıracak biçimde tanıtlama sanatı" ibâresine bir türlü oturtamayacaktır.
"Doluya koydum, almadı; boşa koydum, dolmadı." diyecektir. Olsun, aldırma sen. Herkesi memnun edemezsin ki bu memlekette.
***
E, şimdi bunun neresinde sihir var, diyorsun, değil mi?
Onu da îzah edeyim:
Anlaşılması böylesine zor olan sözler karşısında insan beyni şapkadan tavşan çıkarmaya başlıyor.
Bütün çıkmazlar bize farklı çıkar yolları gösteriyor aslında.
***
RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) ve TDK böylesine hizmetler de sunuyor bize.
Gelgelelim anlayan yok.
Ne yazık ki!..