Yaşlı adamın biri devesine binmiş,
Kızgın çölde ağır ağır ilerlemektedir.
Epeyce yol kat ettikten sonra, karşısında aç, susuz, bitkin bir adam belirir.
Devenin üzerindeki adama yalvararak,
"çok bitkin ve susuzum, ne olur bana su verin" der.
Adam deveden hemen inerek matarasını bitkin adama uzatır.
Ama ne görsün, adam kötü niyetli ve de hırsızdır. Birdenbire yaşlı deve sahibini yere ittirir, biraz hırpalar, matarayı da deveyi de gasp ederek, yola koyulur.
Zira, Saadet Asrında dahi olduğu gibi kötü insanlar her zaman az da olsa vardır.
Yaşlı adam, hırsızın arkasından seslenir:
- Kardeş, bir dakika, beni dinler misin?
- Ne var...!!!
- Deve de senin olsun, matara da.
Ne olur beni dinlersen, sana bir söz söyleyeceğim.
- Söyle bakalım ihtiyar.
- Aldığın her şey helali hoş olsun.
Ama bu olayı hiçbir yerde, hiç bir kimseye anlatma olur mu?
Senden hassasiyetle istirham ediyorum.
- Nedenmiş o?
- Çünkü, bu olayı duyan herkes, çok istese bile, yolda kalmış hiç kimseye korkusundan yardım etmek istemez.
- ..........
Selam, sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yüce'sine emanet olalım.