Otokratik yönetimlerde azınlığın, demokratik yönetimlerde çoğunluğun görüşlerine önem verilir. Büyük kırımlar, sonu gelmeyen savaşlar, azınlığın kazançlarının çoğunluğun kazançlarından üstün tutulmasından kaynaklanır. Çoğunluğun görüşlerini göz ardı edenler, dehşet verici ölümlere yol açarlar. Bu yüzden çoğunluğun ihtiyaçlarını karşılayan demokratik yönetimler uzun ömürlü, azınlığın isteklerini gözeten otokratik yönetimler kısa ömürlü olurlar.
*
Dünyanın tek partili otokratik yönetimlerinde, kuruluşlar yapılanırken orduları, çok partili demokratik yönetimlerinde orkestraları örnek alırlar. Ordu benzeri yapılanan kuruluşlarda emir vermek, emir almak, orkestraya benzeyenlerde yardım almak, yardım vermek önem taşır. Ordularda yukarıdan aşağıya doğru, tek yönlü iletişim ve etkileşim, orkestralarda hem yukarıdan aşağıya hem aşağıdan yukarıya çift yönlü iletişime ve etkileşime dönüşür.
*
Demokrasilerden daha çok otokrasilere yakın yönetimlerde, yöneticilerin söylediklerinin doğru ya da yanlış olup olmadıklarına bakılmadan, yönetilenler tarafından yerine getirilir. Ancak yöneticilerin emirlerinin enine boyuna tartışılmadan, yerine getirilmesinin bedelini yönetenleriyle, yönetilenleriyle bütün bir ülke öder. Yapılan yanlışlıkların sorumluğunu yönetenler yüklenmezler, sorumluluklar emirleri verenlere değil, emirlerini yerine getirenlere yüklenir.
*
Yirmibirinci yüzyılda dünyanın bütün ülkelerinde, başta ekonomik ve kültürel alan olmak üzere, her alanda demokratik yönetimlerle otokratik yönetimlerin yarışmaları ve birbirlerine etkileri tartışılıyor. Türk ve İslam dünyasında, demokratik yönetimlerin temellerini, İslam’ın ana kaynakları arasında arama ve benimse yolunda, derinlikli çalışmalar yapılıyor. Yeni dönemde demokratik yönetimde, Avrupa ülkelerinden geri kalmayan Türkiye’ye büyük görevler düşüyor.
*
Ülkelerde demokratik yönetimleri ister kamu ister özel ister gönüllü olsun demokratik kültürü özümseyen kuruluşlar ayakta tutarlar. Demokratik ülkelerde siyasal partiler hizmetleriyle yönetimlerin, kuruluşlar ürünleriyle ekonomilerin temellerini oluştururlar. Yönetimlerin ve ekonomilerin sağlamlığı, kuruluşlarından kaynaklanır. Hayatın bütün alanlarında, kuruluşları üretici ve yenilikçi olan ülkelerin, demokrasileri güçlü ve uzun ömürlü olur.
*
Ülkelerin hem siyasal hem kültürel yapıları, kuruluşlarının iç ve dış pazarlarda, yerlerini sağlamlaştırmada, paylarını genişletmede, birbirleriyle yarışmayı bilmelerinden güç alırlar. Bunun için seçilenlerle birlikte, seçenler de büyük sorumluluklar taşırlar. Siyasal partilerle birlikte bütün kuruluşlarda, demokratik yapıların otokratik yapılara dönüşmesini önleme, yöneticilerin yerine getirmek zorunda oldukları görevlerinin başında gelir.
*
Yönetimlerin haksızlıkları karşısında susanlar, haksızlığa uğradıklarında yardımsız kalırlar.
*
Gizliliğin olmadığı kare dünyada, hiçbir kuruluş kapalı kapılar arkasından yönetilmez.
*
Demokratikleşmenin yanında olmayanlar, otokratikleşmenin destekçisi olurlar.