Her birimizi bağımlı hale getiren bazı davranış modellerimiz vardır. Bunların bazıları olumlu iken, bazıları da olumsuzdur.
Bunların birbirinden ayırımı, hangi davranışları sürekli tekrarladığımıza bağlıdır.
Bilinçaltımızın olumsuz bir eylemi, olumluya döndürebilme yeteneği yoktur.
O, sadece tekrarın sayısına bakar. Yeterince tekrarlanan bir eylemi, olumlu olsun olumsuz olsun, hafızasına kaydeder. Bu kayıttan sonra söz konusu eylem; alışkanlık, huy ve bağımlılık haline gelir.
Bazı olumsuz bağımlılıklara bir göz gezdirelim:
- Sürekli küfürlü konuşmak.
- Hemen öfkelenmek.
- Hızlı araç sürmek.
- Sürekli asık suratlı olmak.
- Sigara, alkol tüketmek.
- Sürekli dizi seyretmek.
- Televizyonu sürekli açık tutmak.
- Sürekli kahvede oyun oynamak.
- Ön yargılı olmak.
- Sürekli gıybet- dedikodu etmek.
- Sürekli tembellik yapmak.
Bu listeyi daha da çoğaltabiliriz.
Şimdi de olumlu bağımlılıklara göz gezdirelim:
- Sürekli tebessüm etmek.
- Ağızdan sürekli güzel kelimeler ve cümleler sarf etmek.
- Mesleği en güzel şekilde icra etmek.
- Sürekli dost ve arkadaş meclislerinde bulunmak.
- Sürekli insanlara ve çevreye yardımcı olmak.
- Sokaktaki can dostlarımızı beslemek.
- İbadet etmek.
- Merhametli olmak.
- Vatanı ve Milleti sevmek.
Bu listeyi de oldukça çoğaltabiliriz.
Söz konusu olumsuz bağımlılıkların bazılarından uzaklaşmak çok zor iken, bazılarını engellemek de çok kolaydır.
Mesela, yalana ve küfre bağımlı olan bir dili, düzeltebilmek hayli zor iken; dizi veya Tv bağımlılığından kurtulmak, kumandanın 'kapat' tuşuna basmak kadar kolaydır.
Tabi ki, bir bardağa su dolduğu zaman, nasıl ki başka hiçbir madde o bardağa giremeyecekse; bilinçaltımızı dolduran olumsuz eylemler kadar da, olumlu eylemler kendilerine yer bulamayacaklardır.
Birçok evde TV sürekli açıktır.
Aile, önlerine ne çıkarsa seyreder.
Hatta reklamları bile. Halbuki, ailenin sürekli radyasyon aldığından, gözlerinin yorulduğundan, gürültüden kafalarının patladığından, ocaktaki yemeğin yandığından haberleri bile yoktur.
Varsa bile, artık onları TV bağımlılığı esir almıştır.
Unutmayalım, ne kadar çok olumsuz bağımlılığımız varsa, o kadar olumlu bağımlılığımıza yer kalmadı demektir.
Akşama kadar kahvede oyun oynayan bir aile reisinin, ibadete, ailesine kaliteli zaman ayırmaya, dost ve arkadaş sohbetlerine, okumaya, araştırmaya, yardım etmeye, paylaşmaya etc. zamanı kalmamıştır.
Ne yazık ki, kaliteli yaşamın bazı güzellikleri, kaliteli yaşamın azılı hırsızları tarafından kovalanmışlardır.
Rabbim bizleri, her türlü kaliteli yaşam hırsızlarına geçit vermeyen;
Kaliteli yaşamın güzelliklerini kucaklayan kullarından eylesin. AMİİİNNN.
Selam, sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yüce'sine emanet olalım.