Yaşar RAVANOĞLU AKDAŞ

Kral Çıplak - 2

O sırada ülkeye yeni gelmiş olan ve hiçbir yerde fazla kalamayan iki arkadaş davulların sesini duyarlar. İki uyanık arkadaş bunu bir fırsata çevirmeyi düşünmüşler. Aralarında konuşup konuşup bir plan yapıp anlaşmışlar. Ertesi gün kralın belirttiği saatte saraya giden kafadarlar diğer… Terzilerin arasına karışmışlar. Bütün terziler teker teker marifetlerini göstermişler anlatmışlar. Kral hepsini dinledikten sonra iki kafadara dönüp   sizde marifetinizi anlatın gösterin demiş.

Düzenbaz iki terzi arkadaş krala dönüp;

Sayın kralım; bizim dikişimizin özelliği akıllı zeki olanların göreceği aptal ya da akılsız olanların göremeyeceği görmeyeceği bir kıyafet dikmeyi düşünüyoruz deyince kral çok etkilenmiş diğer terzileri saraydan yollamış. Bu iki düzenbaz terziye de,

-Hemen eşyalarınızı alıp saraya yerleşiyorsunuz. Siz elbisemi hazırlayıp dikerken ben de 

sarayım da kimlerin akıllı kimlerin aptal olduğunu öğrenirim demiş. İki kafadar akşama kadar saraya yerleşmişler. Ertesi gün kumaşçılar gelmiş. Kral, baş vezir, sarayın üst düzey görevlileri sırmalı, parlak, altın ipliklerle işlenmiş desenleri olan cafcaflı gösterişli

bir kumaş seçilmiş kralın ölçülerini almışlar.

Kralın kendileri için ayırttığı sarayın en güzel bölümünde. Bir gürültü bir kıyamet kralda merak içinde vezirine sorup duruyormuş.

-Gidip onlara bakıyor musun?  Güzel dikiyorlar mı? Baş vezirde kendisine aptal denmesinden korkarak görmediği kumaşı ve elbiseyi görüyor gibi anlatıyormuş.

-Efendim o kadar güzel ki anlatılmaz muhteşem tam size layık diyormuş.  Baş vezir terzileri met ettikçe kral da terzileri hediyelere boğuyor, masraf parası diye istediklerini  

fazla fazla altınlarla ödüyormuş derken kralın beklediği prova günü gelmiş.

Devamı bölüm (3)