Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

Gazeteci - Yazar

Kuzey Kıbrıs’da Yeni Bir Dünya

Epeyi müddetten beri yine Kuzey Kıbrıs’tayım. Belki de buraya 15. gelişimdir; Kuzey Kıbrıs bağımsızlığına, Kıbrıs Türkleri özgürlüğüne kavuştuğu yani 1974 Temmuz Barış Harekatından sonra. Hatta aynı günün sabahı Kıbrıs Barış Harekatı için ikinci defa askere alınmıştım. Akşam nişanlanmış, sabah asker olmuş, yedek üsteğmen rütbesi takılarak Yunan sınırına uğurlanmıştım.

Çok sayıda 1963 Erenköy Direnişine katılan Kıbrıs Türkü dostlarım oldu. Bugün çoğu 75 yaş ve üstündeler. O günleri anlatırken bile duygulanıyor, ağlıyorlar.
ANKARA VE KUZEY KIBRIS

Bugün “Kuzey Kıbrıs’ta ne var ne yok” derseniz bunun cevabı hazır. Türkiye’yi nasıl bilirseniz, Kuzey Kıbrıs da aynı. Siyasi gerilim fazla, politikacılar bir araya gelip uzlaşamıyorlar, parti için huzursuzluklar örtülü olsa da kendini hissettiriyor, sonra enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik, eğitimin düşük seviyede seyretmesi, trafik kazaları, magandalar, yangınlar, kara para iddiaları, uyuşturucu kullanımı, düzensiz kaçak mülteciler, suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamaları, ihalelerde yolsuzluklar vs.  

Elbette korona salgını her şeyi etkilemiş ama, bunda yönetimin ve idarecilerin de payı yok değil. İnşaat sektörü Kuzey Kıbrıs’ta başı çekiyor, hep önde. Turizm de ciddi bir canlanma var. Oteller dolu. Özellikle Gazinolarda başta Rumlar olmak üzere İsrailliler, Araplar, Ruslar sıraya girmiş. Türkiye’den de epeyi müşterisi var. Kıbrıs Türkü iş adamı bir arkadaşımla durum değerlendirmesi yapıyorduk bana demez mi “Diğer gelişinde bizim müessesede “devren kiralık veya satılık” yazısı görürsen şaşma!” diye. Sebep olarak da mütevazi kurumuna Temmuz -Ağustos iki ay peş peşe 16 ve 12 bin TL elektrik parası ödemesini gösterdi. Baktım Türkiye’den de pahalı her şey. İlk KKTC’ye geldiğimde onca sipariş alırdım, şimdi tam tersine dönmüş.

TEK SES İHTİYACI

KKTC’nde hükümetteki Ulusal Birlik Partisi AKP’ye göre politikalar sergiliyor. Geçtiğimiz günlerde siyasetten değil, hükümetten ayrıldığını açıklayan UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu’nun yerine tek aday olarak parti genel kuruluna giren Ünal Üstel lider seçildi. Ama hala tartışılıyor; yaşananların doğal olmadığı, demokrasiye ve ülkeye zarar verdiği öne sürülüyor. Erken seçim değerlendirmeleri ve belediye sayısının azaltılmasına ilişkin girişimler de siyasi tartışmalarda başı çekiyor. Ancak KKTC’de eleştirel yaklaşım Ankara’dan ilerde. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da eleştiriliyor, makamı önünde sendikalar eylem bile yapabiliyorlar. Herhangi bir tutuklama falan olmuyor. Bireysel ve toplumsal tepkiler dillendirilebiliyor. Bu açıdan bizimle aralarında böyle bir fark var. Tatar durumun farkında ve ada Türklerinin hepsinin cumhurbaşkanı olduğunu belirtiyor ve “Keşke birleşebilsek tek ses olabilsek” diye de hatırlatıyor.

RUMLARIN TÜRK KESİMİNE DÖNMESİ İÇİN TEŞVİK VERİLİYOR

Rum kesiminde olduğu gibi kara para ve uyuşturucu iddiaları en fazla konuşulan konulardan. Suç Gelirinin Aklanmasının Önlenmesi Yasasına aykırı hareket etmek suçlamasıyla üç yatırımcı önemli isim ancak teminatla serbest bırakıldı. Bir başka yatırımcı isim ise adaya alınmadı. Havaalanından geri çevrildi. Sanal Bet Sitesi Baronları Sedat Peker’in açıklamaları sonrası Kuzey Kıbrıs’ı terk ederek kayıplara karıştılar. Bu isimler arasında Avustralyalı biri de var.

Resmi kayıtlara göre suçta uyuşturuculuk başta gidiyor ve korkutan bir artış gözleniyor. Kıbrıs Elektrik Kurumu/KIB-TEK yakıt ihale mafyası iddiası ile birlikte çalışanların sayısının çok fazla olması ve çok yüksek maaşlar alması da “hırsıza kapının anahtarı emanet edilmez” diye eleştirilen konuların ön sıralarında. KIB-TEK ülkede ciddi bir sorun. Özelleştirilmesi bile tartışılıyor.

Bir zamanlar Yunanistan’ın PKK Terör örgütüne yer ve imkan verdiği hususu, bu defa adada Kıbrıs Rum kesimi için de iddia konusu. Özellikle mültecilerin Türklere karşı eğitildiği bir kamptan söz ediliyor!. Kıbrıslı Rum yönetimi yeni bir politika ile KKTC’ye dönmek isteyen Rumlara teşvik veriyor. Son duruma göre Türk kesiminde 661 Rum yaşıyor ve 332 kişi Kuzey Kıbrıs’taki evlerine döndü. Kıbrıs Rum gazetelerine göre de Rum gençlerin Rumca değil, İngilizce konuşması hayra alamet değil, uyuşturucu ve kara para dengeleri alt üst etti, gerilimden halk usandı, barış istiyor.

KKTC’YE TAYVAN ÖRNEĞİ

Kapalı Maraş bölgesine gittim. Geçen seneki durum ile aynı. Sadece kamu görevlilerinin yeleri değişmiş. Eğer bu sorun çözülmezse ve batının şımarık çocuğu Rumlar her geçen gün taleplerini artırarak yenileyecekler ve mesele hep gündemde kalacak. Bir zamanlar KKTC, Rum kesimine; adanın en verimli toprakları olan Güzelyurt bölgesine karşılık Ercan Havaalanı ile Gazimagosa limanının uluslararası ulaşıma açılması teklif etmiş, öneri havada kalmıştı. Eğer böyle devam edilecek, uluslararası arenada Rum ve Yunan yönetimi Türkiye aleyhinde propagandayı sürdürecekse Türkiye ve KKTC bölge barışı ve Adada yaşayanların yarınını düşünerek planını, programını hayata geçirmelidir. Bir örnek vermek gerekirse Uzak Doğu Asya’da bir ada devleti olan ve ABD ile Çin arasında tartışmaların hedefinde bulunan Tayvan’ı 193 BM üyesi devletten sadece 18 ülke tanıyor. Diğerlerinin temsilcilikleri değil, özel sektör gruplarının ceoları bulunuyor. İngiltere yok gibi ama İngiliz hava şirketlerinin işletmeleri var. Türkiye de öyle. Tayvan’ın bütçe fazlalığı dikkat çekiyor, Tayvan, “bunu nasıl harcayacağız” diye bütün vatandaşlarını yurtdışı seyahatlere yönlendiriyorlar. Bu bir örnektir. Ayrıca başarılı turizmcilerimiz başta Hindistan olmak üzere carter seferleriyle KKTC’ye turist taşıyor, Hint düğünleri yapıyorlar. Nereden bakılırsa bakılsın ekonomik çözüm var.

SANAT VE SANATÇI İLE TANITIMA GİRMEK

Böylesi uygulamaların mucidi Rahmetli Turgut Özal idi. KKTC’yi dünyaya açmak, sanırım Lefkoşa’ya cumhurbaşkanlığı sarayı yaptırmaktan daha önemli olsa gerek. Sonra uluslararası konserler ve festivaller sıraya girer. Geçenlerde Salamis Harabelerinde Sanatçı Fazıl Say ve solisti Serenat Bağcan’ın konserinde iğneyi atsanız yere düşmeyecek kadar çoktu ve büyük alaka gördü. Sanatçılar Yunus Emre, Ömer Hayyam, Aşık Veysel, Nazım Hikmet, Metin Altıok, Can Yücel, Turgut Uyar’ın bestelenmiş şiirlerini seslendirdiler. Fazıl Say ayrıca Bethoven, Chopen çaldı ve Mozart’ın Türk Marşı’nı ve caz örnekleri sundu. Evrensel bir sunum oldu. Dinleyiciler arasında çok sayıda da yabancı vardı. Ne güzel ve şık bir KKTC propagandası, tanıtımı. Daha önce Avrupa Müslümanlar Birliği EMU’nun toplantısı da böyle ses getirmişti.

YENİ NESİL PROGRAMLAR

Hayata geçirilmeye çalışılan Sufi Köyü Projesi de özellikle başta Ortadoğu olmak üzere batılı sanatseverlerin alakasını çekecek. Endemit Bitki Delphinium Caseyi KKTC’de koruma altına alındı. Dünyada sadece 100 adet bulunuyor. Dolayısıyla bunu yaşatmak hayati öneme haiz. Dünya ilim adamlarının gözü kulağı da böylece burada oluyor. Buna TİKA, Türk Bankası, Kıbrıs Yabani Hayati Araştırma Enstitüsü, KKTC Çevre Koruma Dairesi ve Bayrak Radyo Televizyonu sponsor oldu.

KKTC Turing Otomobil Kurumu da ralli yarışları başlattı. Ama Sürücü okulları ehliyet harcı olarak devlete yatıracakları parayı verecek merci bulamıyorsa, bulan birine görevini devredecek. Sorunun çözümüne inat ABD Rum kesimine uyguladığı silah ambargosunu kaldırsa da Erenköy mücahitleri hatıralarını yaşadıkça, artık daha iyi bir resim görmeli

KKTC’de ne var ne yok diyenlere duyurulur.