Sabah sessizliğini bozan martı sesi vapur düdüğü
Boğazda şıpırtılar var birde ezan sesi
İstanbul uykuda küçük bir çocuk gibi
Yorgun sakin telaşsız
İstanbul gecenin karanlığında
Bırakmış bütün kirlerini
Şafak vakti
Ezan sesleriyle Boğazda yıkamış ruhunu
Tertemiz olmanın huzuruyla beklemekte
Günün aydınlığını
Gün ışıklarıyla başlamakta şehrin telâşı
Sorunları, koşuşturması karmaşası
İnsanlar asık yüzlü genelde mutsuz
Mutluluk sözlüklerde kalmış ca sına umutsuz
İçten bir merhabaya güler yüze hasret
Bitmeyen hesap kitap yetmeyen zamanın peşinde
Dönme dolap gibi dönüp dururlar şehrin içinde
İstanbul hatırlar her şafak vakti eski demlerini
Mazideki mutlu hallerini
Göksu da ki sandalları, adalarda ki fayton seslerini
Korularla saklanan yalılardan Boğaza taşan nağmeleri
İnsanların değerli, sözlerin anlamlı
Aşkların gerçek yaşandığı
Eski zamanları