İster Afrika’da, ister Asya’da, ister Avrupa’da, ister Güney Amerika’da olsun, dünyanın hiçbir ülkesinde, hayatı herkes için yaşanır kılacak, bir siyasal yönetim, yalnızca silahlı güçlere dayanarak, uzun yıllar varlığını koruyamaz. Devletlerin uzun ömürlü olmalarında ve kalıcı izler bırakmalarında, her zaman kolaylaştırmak zorlaştırmaktan, barış yapmak savaş yapmaktan, sevdirmek nefret ettirmekten daha önemli olmuştur.
*
Yirmi birinci yüzyılda, Amerika ve Rusya gibi, güçlü orduları olan ülkelerin, dünyadaki bütün siyasal yönetim sorunlarını, silahlı güçlerle çözmeye çalışmaları, her ülkede yeni ve daha kanlı savaşlara yol açıyor. Dünyanın her yanında, şiddete şiddetle karşılık veren ülkeler, yeni şiddet eylemleriyle karşılaşıyorlar. Şiddet eylemleriyle dökülen kanlar, kan dökülerek temizlenmiyor. Bunun için Anadolu’da, “Kan ateşi kanla söndürülmez” denilir.
*
Doğu’dan Batı’ya bütün ülkelerin, ekonomik ve kültürel ağlarla, birbirine bağlandığı dünyada, Amerika’nın ve Rusya’nın geliştirdikleri, “Toptan Savaş” yöntemleri önemlerini yitirmiştir. Kant’ın temellerini atmaya çalıştığı, “Sürekli Barış” çağrısı, “Öldürmeyeceksin”, “Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürür” diyen, Kutsal Kitapların barış çağrılarıyla örtüştüğü için, bütün ülkelerde karşılık bularak içtenlikle destekleniyor.
*
Pentagon’nun, Kızıl Ordu’nun ölüm yağdıran, yıkıcı ve yok edici güçleri, Amerika’nın Vietnam’da, Rusya’nın Litvanya’da kalmasına yetmemiştir. Kare dünyada bir ülkenin, bir ülkeye ordularıyla gitmesi mümkün değildir. Bütün dünyada etkilerini gösteren, ekonomik ve kültürel gelişmeler, ülkeleri uzlaşarak birlikte yaşamaya zorluyor. Artık bir ülke bir ülkeye askerleriyle, çatışma gücü olarak değil, uzlaşma gücü olarak gidiyor.
*
Amerika Bağdat’ta, Rusya Grozni’de insanları karınca öldürür gibi öldürmüştür, taş üstünde taş bırakmamıştır. Silahlı dünyadaki savaşlara, karşılık verme güçleri olmayan Iraklılar ve Çeçenler yaşlı, kadın ve çocuk ayrımı yapmadan acımasızca öldürülmüşlerdir. Dünyanın ekonomik ve kültürel zenginlikleriyle, bir telefon ekranına sığacak kadar küçüldüğü bir yüzyılda, savaşlar görünen dünyadan, görünmeyen dünyaya taşınmışlardır.
*
Siber dünyadaki savaşlar reel dünyadaki savaşlardan çok farklı yapılıyor. Siber dünyanın silahları uzun saçlı küpeli erkeklerdir, kısa saçlı küpesiz kızlardır. Onların bütün dünyaya dağılmış ağları, günden güne zenginleşiyor. Onlar isterlerse New York havaalanını felç ederler, Amerikalıların, Rusların öldürücülükleriyle övündükleri silahlarını sustururlar, savaş uçaklarını uçamaz, uçak gemilerini yüzemez duruma düşürürler.
*
Dünyada savaşlar az zararla çok kazanç sağlarken, artık çok zararla az kazanç sağlıyorlar.
*
Yeni dünyanın silahları, yüzen ordular değil, siber alanın dilini iyi bilen gençlerdir.
*
Kare dünyada nükleer silahlar gibi, uçaklar da öldüremez olacaklardır.