Bir insanın hayatta yapabileceği en doyum verici, en keyif alacağı şey bilinci üzerinde çalışmasıdır. Hiçbir şey bilinci genişletmek, geliştirmek, yükseltmek kadar önemli değildir. Bir eğitim sistemi, öğrencilerinin olup biteni kavramasını sağlayamıyorsa, farkındalıklarını artıramıyorsa, bilinçlerinin genişlemesine katkı sunmuyorsa o sistem görevini yapmıyor demektir.
Bilincini geliştiremeyen kimsenin hayatının bir anlamı olmaz. Bu kişi, hangi unvana sahip olursa olsun, boşuna yaşıyor demektir. Şimdi yüksek bilinç yolculuğundaki kişilerin en önemle özelliklerinden bazılarına bir göz atalım:
• Bilincini geliştirmiş kişi, tüm hayatını farklı gözlerle görmeye başlar. Yüksek bilince doğru ilerledikçe doğru insan olmanın doğru insanı bulmaktan daha önemli olduğunu anlar.
• Yüksek bilinçli kişi, hayatta neyin önemli olup neyin önemli olmadığını bilen bilge bir kimsedir. Bilgeye manzara bütün olarak görülür. Bilgelik bütünü görebilmektir.
• Bilincin en yüksek düzeylerinde kişi evrenle birlik içinde olur. Herkesle bütünleşir. Etrafındaki insanla ve nesnelerle birlikte akmayı öğrenir. Her zaman sakindir. Haftalarca hiçbir ayırıcı duygu tatmadan yaşayabilir.
• O, her insanı hatta bir çocuğu bile yüksek bilinç yolculuğunda büyük bir öğretmen olarak görebilir. Ona göre her şey öğretmenimizdir. Dünyamızı belirleyen bilinç düzeyimizdir.
• Bilinci düşük bir insan kendisi ile başkaları arasındaki farklılıkları abartır, benzerlikleri bastırır. Yüksek bilinç insanı bunun tersini yapar. Bilge Mevlana ayrılığın değil, birliğin övgüsünü yapmış ve herkese gönül kapısını açmıştır.
• Yüksek bilinçli insan, dünyadaki hiçbir şeyden ayrı olmadığını hissettiğinden herkese hizmet etmekten zevk alır. “Biz” düşüncesiyle yaşadığı her şeyi herkesle konuşmanın güzelliğini hisseder.
• O, gizliliğin ayırdığını, açıklığın birleştirdiğinin çok iyi farkındadır. Bu farkındalıkla bir şeyi yapmak veya yapmamak konusunda şüpheye düştüğünde, kendisine şu soruyu sorar:” Bu benim diğer insanlardan ayrılmama mı yoksa onları sevmeme mi sebep olacak?”
• Yüksek bilinçli insan, bağımlılıklarından kurtulmuş, her duruma uyum sağlayabilen en esnek kimsedir.
• Tüm bilim adamları dar kapsamlı ego bilincinden öte, daha yüksek bir bilinç olduğu konusunda görüş birliği içindedirler. Yüksek bilinçli, insan bu bilginin ışığında egosunu aşmış ve manevi uyanışa geçmiş kişidir. Ego her zaman ayrılık oluşturur. Egoyu aştıktan sonra ayrılık biter ve bütün insanlar bir olur. Bilincin yüksek düzeylerinde evrenle birlik içinde oluruz.
• Yüksek bilinç insanının manevi hayatı zengindir. Manevi hayat kişinin kendisiyle, diğer insanlarla, doğayla ve evrenle ilişki içinde olan bir inanç ve duygu düzeyidir. Manevi hayatı zengin kimse kendi özüne, iç dünyasına, canına ulaşmış kimsedir. O ödül veya ceza ile motive edilemez. Kendi iç sesini dinler ve vicdanını geliştirmeye çalışır.
• İnsanı kendi özüne ulaşması, Doğan Cüceloğlu’nun ifadesiyle, gelişmenin son aşamasıdır. Bu öz Yunus Emre’nin “Bir Ben var bende benden içeri” dediği anlama yakın düşen manevi anlamda bir özdür. Yüksek bilinçli insan, hayatı kendi dar kişisel çerçevesi içinde görmekten kurtulur, daha geniş boyutlarıyla ilişki kurar.
Yüksek bilinç yolcusu kendi üzerinde çalışmalı ve pek çok uygulama yapmalıdır. Yüksek bilinç seviyesine ulaşmak için uzun süreli ve yoğun bilinç gelişimi çalışması yapmak gerekir. Bu satırların yazarı yıllarca bu konuda çalışmalar yapmakta, eğitimlere katılmaktadır. Dünyaya ve insanlığa iyilik yapmak isteyen işe bilinç seviyesini yükseltmeden başlamalıdır.
Kaynaklar
KEYES, Ken, Yüksek Bilinç Kılavuzu, Çev. Birol Çetinkaya, Akaşa Yayınları, İstanbul,1991.
ÖZKAN, Zülfikar. Sosyal İlişkilerin İyileştirici Gücü, Üsküdar Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2018.
ÖZKAN, Zülfikar. Beynin Mutluluğa Ayarlanması, Pozitif Yayınları, İstanbul, 2021.
BRADSHAW, John. Ailenizi Keşfedin, çev. Nil Gün, Altın Kitaplar, İstanbul, 1995.