Desmond Morris “Sevmek Dokunmaktır” adlı eserinde insanlar arası bedensel temasları konu alıyor. Sırta indirilen dost bir şaplaktan, ananın yavrusunu kucaklayışına, sıradan bir el sıkışmadan her türlü bedensel temasa kadar dokunmanın önemini ayrıntılı olarak inceliyor.
Dr. Morris, kalabalıklaşan dünyamızda, nasıl birbirimize dokunamaz hale geldiğimizi ve bu dokunulmazlığın tehlikelerini anlatıyor. Bedensel temasın boş kalan yerini hayvanlarla, sigara ve şekerlemelerle, doktorlarla ve berberlerle doldurmak için harcadığımız çabaları ince bir mizahla dile getiriyor.
Yüreğe dokunmak, saçlara dokunmak, çocuklara dokunmak, çiçeklere dokunmak, böceklere dokunmak, insanlara dokunmak….
Eğer anne duygularını bastıran, içtenlik ve sıcaklıktan yoksun bir tipse, çocuklarına ve her şeye dokunmayacaktır. Çocukların sıcak temas duygularının gelişmesi için onlara dokunulması gerekir.
Eğer duygusal açıdan hazır bir insanın dokunuş ve sıcaklığını hissedebilirsek, hayatımıza güven duygusuyla başlayabiliriz. O zaman dünyanın arkadaşlık ve dostlukla kaynaştığına inanabilir ve ihtiyaçlarımızı karşılamak için insanlara güvenebiliriz.
Okşanmama bir bebeği öldürebilir. Büyüdükçe fiziksel okşamalara duyulan ihtiyacın yerini duygusal okşamalar alır. Duygusal okşamalar ilgi görmek, ödüllendirilmek, değer verilmek ve büyüme/gelişme başarılarımızın alkışlanması demektir.
Okşanma temel bir ihtiyaçtır. Beden için gıda neyse, ruh için de okşanma odur. Sağlıklı biçimde okşanmayan çocuklar bu ihtiyaçlarını sağlıksız yollardan karşılamaya çalışırlar. Kötü olarak nitelendirilmek, sorun yaratmak, ailenin başarısız tipi olmak hep ilgi çekmenin yollarıdır.
Dokunamadığımız birini özlüyorsak, özlediğimiz kişinin kalbine çoktan dokunmuşuz demektir.
Kaynaklar
Zülfikar Özkan, Kazandıran Beden Dili, İstanbul, 2015.
John Bradshow, Ailenizi Keşfedin, çev. Gülden Şen, Altım Kitaplar, İstanbul, 1995.