Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Demokratik Yönetimler Çözüm Otokratik Yönetimler Sorun Üreterek Ayakta Kalırlar

Dünyada Habil’den ve Kabil’den beri, insanlar yönetim sorunlarıyla karşı karşıya gelmişlerdir. Üç ve daha fazla insanın olduğu her yerde, yönetim ve yönetici seçme sorunları olur. Ülkelerin, kurumların ve kuruluşların yönetiminde, Otokratik ya da Demokratik yöntemlere başvurulur. Otokratik yönetimlerde kurucular, Demokratik yönetimlerde kurallar ağırlık kazanır. Kurumsallaşan yapıların yönetiminde, değerler belirleyici olurlar.  

*

Dünyanın her yanında insanlar, üstünlerin hukukunun geçerli olduğu Otokratik toplumlarda değil, hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu Demokratik toplumlarda yaşamak isterler. Seçme ve seçilme haklarının sınırlı olduğu toplumlarda Otokrasi, herkesin seçme ve seçilme hakkının olduğu toplumlarda, Demokrasi güçlenir. Ülkelerde yönetenlerle yönetilenler arasındaki uyum ve düzen, her iki kesime aynı yakınlıkta olan, tarafsız ve bağımsız hukukla sağlanır.

*

Ülkelerde hukuk devleti yönetenlerle, devlet yönetilenlerle ayakta kalır. Hukukun gücü devleti yönetenlerden, yönetenlerin gücü yönetilenlerden kaynaklanır. Demokratik hukuk toplumlarında, pazara dayanan paylaşımcı ekonomi, katılıma dayanan katılımcı yönetim zenginleşir. Onlar elipse benzeyen ekonomik, siyasal ve kültürel bir hayatın, birbirinden ayrılmaz, birbirinin güvenceleri olan, odak noktalarını oluştururlar.

*

Dünyanın değişik ülkelerindeki uygulamalarına bakılarak, Yirmi birinci yüzyılda Demokrasi nasıl tanımlanırsa tanımlansın, hiçbir zaman Yunan ve Roma dönemlerindeki uygulamalara benzetilemez. Demokrasilerin güçleri belirli aralıklarla tekrarlanan seçimlerde, seçenlerin sağduyusuna güvenmekten kaynaklanır. Karşıt görüşlere ve eleştiriye yer veren Demokrasilerde, çoğunluğun sesi yanında, azınlığın sesine duyarsız kalınmaz.

Mevlana’nın Mesnevi’de vurguladığı gibi, toplumlarda her şey karşıtlarıyla birlikte bulunur. Birbirleriyle çatışan görüşlere izin verilmeyen ülkelerde, hayatın hiçbir alanında derinleşme olmaz. Ancak yönetimler doğruluklarla yanlışlıkların, iyiliklerle kötülüklerin sınırlarına özen göstermeyi görev bilirler. Bu yüzden Demokratik yönetimlerde hem yönetenler hem yönetilenler birbirleriyle hayatı zorlaştırmakta değil, kolaylaştırmakta yarışırlar.

*

Yöneticileri seçme yöntemi olarak, Demokratik ilkeleri benimseyen ülkelerde devlet, Veysel’in sevgilisi toprağa benzerler, kazmalarla karınları yarılsa da tırnaklarla yüzleri yırtılsa da, yönetilenleri gülle karşılamaya dikkat ederler. Bütün Demokratik ülkelerde, yönetilenlerin devlete yaptıkları hizmetlerinden daha çok, devletlerin yönetilenlere yaptıkları hizmetlere önem verilir. Yönetimlerde seçilenler seçenlerin desteğiyle uzun ömürlü olurlar. 

*

Kurumların ve kuruluşların yönetiminde, kusursuzluğu arama sonu olmayan bir süreçtir. 

*

Kusursuzluk isteyenler, düşünce ve eylem dünyalarında, karamsarlığa düşmezler. 

*

Ülkelerde yönetilenler, kusursuzlukta yarışan, yönetenleri izlemeye severler.