Ramazan ayının son günlerindeyiz. Ekonomik sıkıntılar iftar sofralarını vurmuş olsa da âdet haline gelmiş iftar davetleri de hız kesmeden devam ediyor. Etkili ve yetkililer, siyasi partiler, tuzu kuru olanlar gösterişli iftar sofraları ve seçkin davetlileriyle iftarlarını açıp Hakk’ın rızasını kazanacaklarını zannede dursunlar; bir kısım gönül insanları da fakir fukara ile iftar etmenin, onlara sıcak yemek götürmenin heyecanı içerisinde Hakk’ın rızasını kazanma gayretindeler. İşte bu sorumluluk düşüncesi ile hareket eden ve iftar sofralarına anlam katan gönüllü bir hizmet, yaklaşık 15 yıldan beri Aşağı Mumcu Camii tarafından hiç aksatılmadan yürütülmektedir.
Günümüzde hayırseverlerin, hayır kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin yaptıkları bu hizmeti bir caminin yapması son derece anlamlı ve bir o kadar da takdirkâr bir davranıştır.
Ülkemiz cami sayısıyla gıpta edilecek bir zenginlikte olsa da, çoğu caminin Hz. Peygamber dönemindeki fonksiyonlarını tam manasıyla yerine getirdiği söylenemez. Beş vakit namazın dışında kapıları kapalı olan, çevresindeki sosyal sorunlardan habersiz ve sorumluluk alanlarının farkında olmayan camilerin varlığı elbette ki sorgulanması gereken bir durumdur. Aşağı Mumcu Camii yapmış olduğu hizmetleri ile cami bilincini ortaya koyan örnek bir camidir. Cami imamı, müezzini ve cemaatin, aynı sorumluluk düşüncesi içerisinde olmasıyla sağlanan bu bilinç Aşağı Mumcu Camii’ni farklı kılmaktadır.
Aşağı Mumcu Camii, Ramazan ayı boyunca her gün 250 kişiye dört kap yemek ve ekmek dağıttığı gibi öğrencilere burs vermekte; ayrıca ihtiyaç sahibi ailelere de yardım kolileri götürmektedir.
Her gün Öğle ve Yatsı namazlarından önce tefsir derslerinin yapıldığı camide, İkindi namazından önce vaaz verilmekte olup cemaat dinî konularda aydınlatılmaktadır.
Çorap ihtiyacı olanlara ücretsiz çorap dağıtılan camide muhtelif zamanlarda üniversite öğrencilerine yemek ve cep harçlığı dahi verilmektedir.
Caminin mahalleli tarafından sahiplenilmesi ise görülmeye değerdir. Mahalle gençlerinin sahurdan önce yemekhanede arı gibi çalışmaları, mahalleli hanımların kadayıf sarmaları anlatılır gibi değildir.
Bahçesinde dut, ceviz, kiraz gibi ağaçları olan cami, çevre bilinciyle de kendini göstermektedir.
Kendisine ait imam ve müezzin lojmanı ile Kur’an Kursu binası bulunan Aşağı Mumcu Camii, yaptığı hizmetlerle cami bilincini yansıtması açısından etrafına güzel mesajlar vermektedir.
Mahalledeki kız çocuklarına ve hanımlara Kur’an Kursu verilen binada, bazı zamanlar şiir dinletileri ve farklı konularda halkı aydınlatıcı sohbetler yapılması ise alkışlanacak bir hizmettir.
Cemaati olduğum Aşağı Mumcu Camii’ne her gidişimde doyumsuz bir manevi lezzet aldığımı ve bu yapılan hizmetlerden dolayı müthiş bir sevinç duyduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.
İslâm Coğrafyasının her köşesindeki camilerde böyle hizmetlerin fazlasıyla verilmesini temenni ederken bu bilincin sağlanmasına öncülük eden Aşağı Mumcu Camii İmamı Hüseyin Çelebi Hocamız başta olmak üzere Müezzin Hasan Yeşilyurt’a, Kur’an Kursu öğreticisi Zeynep Bostancı ve arkadaşlarına, cami cemaatine, mahalle sakinlerine, özellikle de bu hizmeti sahiplenen gençlere sonsuz şükranlarımı sunarım.