Dr. Zülfikar ÖZKAN

Avukat - Yazar - NLP Trainer

zulfikarozkan@hotmail.com

Eleştiriler Neden Çok İncitiyor?

Pek çoğumuz eleştirilere karşı aşırı tepki gösteriyoruz. Acaba neden eleştiriler bu kadar çok üzüntü veriyor? Eleştiri korkusunun üstesinden gelemez miyiz? Eleştiri korkusundan kurtulmayı öğrenemez miyiz?
Acaba bizi üzen diğer insanlar mı, yoksa kendi düşüncelerimiz mi? Cevap: Kendi düşüncelerimiz.
Biri bizi eleştirdiğinde, aklımızdaki olumsuz düşünceler otomatik olarak tetiklenir. Bu tetiklenme sebebiyle zihinsel çarpıtmalar hemen devreye girer. Nedir zihinsel çarpıtma?
Duygusal tepkilerimizin sebebi, diğer kişinin söyledikleri değil, bizim aşırı genellemelerimiz, ya hep ya da hiç tarzı düşüncelerimiz, olumluyu geçersiz kılmamız, falcılık yapmamız, zihin okumamız, büyütme ve küçültmelerimiz, “ -meli, -malı” tarzındaki ifadelerimiz, kişiselleştirmemiz ve etiketlendirmemizdir. Kısacası zihinsel çarpıtmalarımız veya düşünce hatalarımızdır.
Düşüncelerimizi analiz eder, hatalı kısımları fark eder ve düşünce hatalarını düzeltebilirsek eleştiri karşısındaki üzüntülerimiz önemli oranda azalır.
Bize karşı yapılan eleştiriler doğru da olabilir, yanlış da… Yorumlar yanlışsa üzülecek bir şey yok demektir. Tepki vermek gereksizdir. Karşımızdaki insanın hatası bizi üzmemeli ve kişisel algılamamalıyız. İnsanlar mükemmel değildir. Bizim karşımızda da mükemmel olmayan hata yapan bir kişi vardır.
Eleştiri doğruysa da kızmak zorunda değiliz. Biz mükemmel değiliz. Hata yapabiliriz. Hatamızı anlamamız ve onu düzeltmemiz için bu eleştiriyi bir hediye olarak değerlendirebiliriz.
Bununla birlikte diğer insanların sevgisine ve onayına da ihtiyacımız vardır. Ancak zamanımızı ve enerjimizi diğer insanların sevgi ve onayını kazanmaya harcarsak, kendimizi geliştirmemiz için bir şey kalmaz. Üretici olamayız. Ömrümüz boşu boşuna geçer, gider.
Eleştiri korkusundan kurtulmak için, en etkili teknik Empati kurmaktır. Dünyayı eleştirenin gözlerinden görmeye çalışırsak süreci kontrol edebiliriz. Bunun için öncelikle o kişinin tam olarak ne dediğini anlamaya çalışmalıyız. Örnek verelim:
Öfkeli kişi size şöyle saldırıyor:
- “Sen bencil, cimri ve değersiz bir insansın..” diye saldıran kişiye şöyle cevap verebilirsiniz.
- Bu söylediklerini teker teker ele alalım. Görünüşe bencil ve cimri oldum. Size bencil ve cimri olduğum izlenimini ne verdi? Değersiz olduğumu gösterecek ne yaptım?
- Hep kendinizi düşünüyorsunuz. Beni önemsemiyorsunuz?
- Tamam, bazen insanlara gerekli özeni gösteremiyorum. Sizi sinirlendirecek başka ne yaptım? Benim değersiz olduğuma işaret eden başka ne yaptım?
Bu sorularla, tamamen reddedilme ihtimalini en aza indiriyoruz. Sorunların farkına varıyoruz. Bu teknikle kızgınlığı ve düşmanlığı azaltıyoruz. Tartışmıyoruz, sorunu çözmek için sorular soruyoruz. Karşımızdaki kişinin tam olarak ne istediğini anlamaya çalışıyoruz. Fazla bilgi almak için sorular soruyoruz. Davranışımızın onun için ne anlama geldiğini keşfediyoruz.
Bu yaklaşım daha anlayışlı bir tartışmaya zemin hazırlar. Kısacası kükreyen aslanı sakinleştirir.

Kaynaklar: 1) David Burns, İyi Hissetmek, Psikonet yayınları, İstanbul, 2017