Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

Gazeteci - Yazar

Dünyamız Kötü Yönetiliyor

Rusya Lideri Vladimir Putin üçüncü haftasını tamamlayan Ukrayna saldırısı sırasında ilk kez Moskova Luzhiniki Stadyumunda halkının karşısına canlı yayında çıktı. Hem de soykırımın, tacizlerin, tutuklamaların, kaçırmaların yaşandığı Türk Yurdu Kırım’ı ilhak ve işgalinin 8. Yıldönümünde (2001). Üstelik sırtında da İtalyan Loro Piana marka 200 bin liralık mont vardı. Yani Rusya’daki asgari ücretin 104 katı fiyatında bir mont! Aynı saatlerde ise neredeyse sağlam yapı kalmayan Ukrayna saldırısında asgari ücretli ailelerin çocukları ölen Rus askerlerinin sayısı ise 10 bini aşmıştı. Bu cenazeler Rusya’ya götürüldüğünde siz toplumun feryadı figanını dinleyin. Bu Rus ailelere Putin’in Ukrayna saldırısının sanallık dışında hiçbir makul sebep anlatamayacağını tahmin etmek mümkün. Belki 20 yılda batının ambargolarıyla ekonomisini düzeltemeyeceğini bilen Putin, işte bu sebeptendir ki asker cenazelerinin kendi kamuoyunda tepkiden çekindiği için Ukrayna saldırısını “vekil savaşçılar” ile de sürdürüyor. Büyük bir direniş gösteren Ukrayna karşısında Rusya, şehir savaşında önce “paralı askerleri”, sonra “Çeçen milisleri” kullandı; ardından da Suriye’de Esad’ın kirli işlerini gerçekleştiren Şebiha’dan bin kişilik askeri birliği ateş hattına gönderdi! Askeri otoriteler böylesi takviyelerle artık Rusların Ukrayna’da zorlandığını belirtiyorlar.

SAVAŞ SUÇU İŞLENİYOR

Tanklar yavaşlayınca vahşet böylece sivillere yönelerek arttı. Çocuklar başta olmak üzere kadın ve yaşlıların sığındığı tiyatro binasının vurulmasının ardından Harkov’da bir orta mektep binasına da saldırıldı. Ukrayna Başsavcılığı, 63 eğitim kurumunun yerle bir olduğunu, 24 Şubat’tan bu yana 109 çocuğun hayatını kaybettiğini duyurdu. Marefa Kentinde 21 sivil daha katledildi. Kiev yönetimi Rus kayıplarına ilişkin resmi rakam açıklarken, Kremlin iç kamuoyu tepkisinden çekindiğinden bu hususa hiç girmiyor. ABD ve İngiltere Ukrayna’da toplanan kanıtların Rusya’nın savaş suçu işlediğinde ısrarlı. Biden ayrıca, üç dişli rakibinden birini sürgüne, birini hapse, birini toprağa gönderen ve bir anayasa değişikliği ile 2035 yılına kadar başkanlığını garantiye alan ve soğukkanlılığıyla tanınan Putin’i diktatörlükle de suçluyor. Bu kadar olsa iyi Rusya, askeri güçle dünyayı tehdit etmenin fayda ve maliyet analizini demek henüz yapmamış olsa gerek. Daha şimdiden karaborsacılık hortladı, fiyatlar yükseldi, döviz girdisi geriledi, Moskova Borsası ve merkez bankası faaliyetlerini dondurdu. Ekonomistlere göre Rusya 20 yılda ancak saldırı öncesi durumuna gelebilir. Savaş ve işgal demenin yasak olduğu Rusya’da, Ukrayna saldırısına destek %70 ama kredi kartları çalışmayan, dünyanın batısına uçamayan, instagramdan story bile atamayan Rus orta ve üst sınıflar mevcut halden şikayetçi ve mutsuz.

Ukrayna saldırısına; küresel üstünlüğün askeri güç dışında finans, teknoloji, iletişim, kültür, demokrasi ve hukuk ayaklarıyla Rusya’ya hep birlikte ambargolar uygulayan batı, nedense Kırım’ın işgal ve ilhakına, Kafkasya’da Abhazya ve Osetya’nın Gürcistan’dan ayrılarak kendi içinde özerk olarak Moskova emrine girmesine sessiz kaldı, sükut etti.

HIRSIZ VE DOLANDIRICIDAN DÜNYA NASIL GERİ ALINIR?

Batının günah galerisini bilmem kendileri görebiliyor, gezebiliyor mu; ama Batı, Ukrayna’yı yok Avrupa Birliği, yok NATO ile teselli eden, silah satıp, askeri yatırımlarla tuzağa düşürdü. Biraz öncesinde ise İsrail’in Filistin saldırısına ve katliamına sürekli sessizlik, Yahudi yerleşim yerlerini hızlandırmayı görmezden gelme, Irak’ın işgali ve bir milyondan fazla Müslümanın katledilmesi, İran’a ambargo, kadim devlet Afganistan’da neredeyse yarım asırdır süren işgal ve savaş, Taliban’ın yeşertilerek hükümete getirilmesi, Arap Baharı tuzakları, Arakan Müslümanlarını göçe mecbur ederek aç, sefil, perişan bırakmaları,  Hollanda Barış Gücü askerlerinin teslim ettiği ve sonra seyrettiği Sırpların Srebrenitsa katliamı, toplu mezarları, Suriye Savaşı, Kazakistan’ın karıştırılmak istenmesi hemen akla gelen gelişmeler. Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı soykırım da öyle. Batı bir damla kan, bir varil petrol politikasıyla götürdü işleri Ortadoğuda.

İngiliz Gazeteci Oliver Bullough “Bırakınız Şanımız Yürüsün” adlı kitabında Rus hakimiyeti altındaki Kafkasya Halkları üzerindeki oyunu anlatıyor. Karar Yazarı İbrahim Kiras’dan öğrendiğimize göre; Gazeteci “Paravatan”adlı kitabında ise SSCB kalıntısı dünyanın ve Putin rejiminin kriminal/finansal iskeletinin resmini çekiyor. Kitabın kapağında ise “Neden dünyayı hırsızlar ve dolandırıcılar yönetiyor ve onlardan nasıl geri alabiliriz?” yazıyor. Batılı devletler ülkelerindeki Rus oligarkların yat, villa pahalı otomobil gibi mallarına el koyuyor ve elde edilen parayı Ukraynalı 3 milyon göçmene harcayacağını açıklıyor.

“SÜKUT SUİKASTI!”

İsviçre’de yaklaşık 18 binden fazla hesap verisi sızan Credit Suisse olayında 100 milyar doların sahipleri arasında diktatörler, devlet başkanları, politikacılar, ajanlar ve uyuşturucu baronları bulunuyor(22 Şubat 2022 Karar). Arap Baharı parası dahi buraya akmış. Bu hesapları vergi anlaşması olmayan ülke vatandaşları kullanmış. Dünyadaki 160’tan fazla uyruktan hesap var bu banka verilerinde. Dil, dil, ırk, renk hiç fark etmiyor.

Bazen gelişmeler karşısında suskunluk ve sessizlik de bir cinayet kadar ağır yansımalara neden olabiliyor. Ahmet Hamdi Tanpınar buna “sükut suikastı” diyor. İşte bunun için önemli demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, hesap verebilirlik, parlamento denetimi ve şeffaflık. Dolayısıyla ülkelerinde özgürlüklerini hissedenler, doya doya yaşayanlar şanslı. Dünyada tam tersi olan zorbalık ve despot yönetimlerde yaşayanların ise böyle bir şansı yok. Saldırılarla göçe mecbur bırakılanların da Ukrayna’da olduğu gibi 3 milyonu aşkın insan mülteci durumunda. Batı, Afrika ve Suriyeli göçmenlere kapılarını açmazken, nasıl olduysa Ukraynalı masum ve mağdur göçmenlere böyle bir fırsat tanıdı!.

Savaşlar, saldırılar, işgal ve ilhaklar, soykırımlar, soygunlar, bitmeli, müsebbipleri “savaş suçlusu” olarak yargılanmalı. Çünkü saldırı sadece Türkiye ve bölgeyi değil, bütün dünyayı etkiliyor. Putin’e Ernest Hemingway, Mark Twain, Emily Dickinson ve John Steinbeck, Biden’e de bol bol Tolstoy, Dostoyevski, Gogol, Puşkin okumalarını tavsiye ederim. Savaşların durması için dünyayı biraz da böyle okumak gerekecek. Yarın yönetimlerinde sorumluluk alacak Z Nesli galiba bunun farkında.