Dr. Zülfikar ÖZKAN

Avukat - Yazar - NLP Trainer

zulfikarozkan@hotmail.com

Siz Düşüncelerinizle Neyi Besliyorsunuz?

Mutsuzluk çoğumuzu etkisi altına almış. Çünkü kendimizi dünyanın merkezinde görüyoruz.  Yalnızca bizim acı çektiğimizi  sanıyoruz. Mutsuzluğun sebebi,  kişinin kendisini  hep kendi bedeni içine ve kendi beynine hapsedilmiş  hissetmesidir. 

Her zaman sorunlar yaşarız ama sorunlar kendiliklerinden acıya  sebep olmazlar. Sorunun içine “adaletsizlik”  olduğu düşüncesini karıştırırsak o zaman zihinsel huzursuzluğu beslemiş oluruz. 

Birine karşı öfke ve nefret duyduğumuzda, bu duyguyla fazla uğraşmazsak, o duyguyu yoğun bir şekilde hissetmemiş oluruz. Bize yapılan haksızlıkları,  düşünürsek  ve bunları tekrar tekrar aklımızdan geçirip kurmaya devam edersek, nefreti beslemiş oluruz. Bizim için özel bir insanın ne kadar  güzel olduğunu düşünürsek  bu ilgiyi beslemiş oluruz. Böylece düşünme yoluyla  duygularımızı daha yoğun  ve güçlü  hale getirebiliriz.  

Bilinçaltı, gerçek ile gerçek olmayanı ayırt edemez. Bu yüzden kendimize verdiğimiz telkinler (akla sokmalar) çok önemlidir. Bu telkinler ne kadar olumlu olursa kendimizi de o kadar iyi hisseder ve o kadar çok severiz. Zihnime ne verilirse, bilinçaltım iyi ya da kötü onu düşünür. Dolayısıyla bilinçaltımıza kötü bildiğimiz şeyleri hiç vermemeliyiz. Verdiğimiz an zihnimiz oraya odaklanıyor. “Ben şişmanım” dediğim anda ilgi oraya odaklanıyor. Çünkü ilgi ve dikkat neredeyse enerji oradadır.

Aynaya bakarken dikkatinizi güzel olduğunuzu düşündüğünüz yerlerinize verin. Burnunuzu büyük olduğunu düşünüyor ve onları beğenmiyorsanız dikkatinizi oradan alın ve güzel olduğunu düşündüğünüz yerlerinize verin.

Kendiyle barışık insanı herkes sever. Zihin programlama sistemi olarak tanımlanan NLP der ki; "İlgi neredeyse, enerji oradadır. Güzel yanlarınızı düşünmek size kendinizi güzel ve mutlu hissettirir; bunu çevreye de aksettirir." 

Özetle, düşünce neredeyse enerji oradadır. Dikkat neredeyse enerji oradadır. Beden ve beyne sıkışmamız bizi hasta ediyor. Biz çok büyük bir bütünün parçasıyız. Yanlış alarmlardan kurtulalım.  Çok küçük şeylere aşırı tepki vermeyelim. Kişisel algılayarak ve alınganlık göstererek acılarımızı ve üzüntülerimizi artırmayalım. Güzel yanlarınızı düşünelim ve kendimizi sevelim.