Efendimiz, Cebel-i Nur Dağında Hira mağarasındaki manevi olaylardan sonra, hızla evine gelip, Hatice validemize: "beni örtün" deyip, örtüldükten sonra; ikinci vahiy nazil oldu:
"Ey bürünmüş yatan kalk, insanlara tuttukları yolun kötü olduğunu haber ver. Rabbini Ulu tanı ve Yüce tut. Dünya kir ve pasından üstünü başını temizle. Putları terk et". MÜDDESİR: 1-5.
Hatice validemizden sonra, erkeklerden ve çocuklardan ilk iman eden Hz. Ali olmuştur. Efendimizin ailesi ile birlikte yaşayan Ali, hanedeki yaşantı değişikliklerinin sebebini sormuştur.
Efendimiz de: "Biz kainatı yaratan Allah'a secde ederiz. O bana Peygamberlik verdi. Putlara tapmayı yasak etti. Allah birdir, eşi benzeri yoktur. Lut, Uzza bunlar boş şeylerdir. Bak Allah bana neler vahyediyor" dedi ve Kur'an'dan nazil olan Ayetlerden ona biraz okudu.
Genç Ali, duyduğu ayetlerin yüksek tesiri karşısında hayran kalmıştı. Şimdiye kadar böyle kelamlar işitmemişti. İslam dinini kabul etmek için, gönlünde kuvvetli bir istek uyandı.
Fakat babasına sormadan karar veren çocuklardan da değildi. Babasına danışmaya karar vermişti ki, hemen fikir değiştirerek Efendimiz'in huzuruna geldi.
Şöyle söyledi: "Allah beni yaratırken babam Ebu Talip'e hiç sormadı. "Ben Allah'a ibadet etmek için, neden babama sormayı lüzum göreyim" dedi ve Müslüman olduğunu söyledi.
Muhtemel ki, danışsaydı, belki de Ebu Talip izin vermeyebilirdi. Çünkü kendisi ömrünce Kureyşlilerden çekinmesinden dolayı hep mütereddid davranmıştır.
Çocuklardan ve erkeklerden ikinci olarak iman eden, azadlı köle Efendimiz'in evlatlığı, Zeyd olmuştur. Zeyd, azad edildikten sonra, babasının yanına dönme serbestliği varken; dönmeyi asla düşünmemiş, Efendimiz'in şefkatiyle kuşatılmış, en sadık evladı olmuştur.
İslam ordusu, Efendimiz'in en sadık dostu ve arkadaşı Ebu Bekir Sıddık'ın İslam ile şereflenmesiyle, yeryüzündeki Mü'min sayısı beşe ulaşmıştır.
Efendimiz, üç yıl kadar İslamiyeti gizliden gizliye yaymıştır. Bu süre içerisinde çok değerli kimseler, Efendimiz'in davetine icabet etmişlerdir.
Mü'min sayısı henüz çok az olmasına rağmen, Cebrail (AS), İslam'a aşikare davet Ayetlerini getirmiştir.
"Yakın akrabalarını ikaz et. Mü'minlerden sana tabi olanlara rahmet ve himaye kanatlarını indir. Şayet sana asi olup, karşı dururlarsa, onlara: Ben sizin işlediklerinizden tamamen uzağım de."
(Şuara suresi, Ayet: 214-216).
"Sana emrolunanı açıktan açığa ifa ve beyan et. Müşriklerden yüz çevir".
(Hicr suresi, Ayet: 94).
Bu Ayetler üzerine Efendimiz, yakın akrabalarını İslama davet etmeye başladı. Ancak, İlk etapta Amcası Ebu Lehep, ortaya atılarak itiraz etti. Efendimiz'in sözünü keserek, cemaati dağıttı.
Efendimiz ve çok az sayıdaki küçük ama inançlı ve kararlı İslam ordusu için, çok zorlu ve meşakkatli bir süreç başlamıştı.
DEVAM EDECEK...
Selam, sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yüce'sine emanet olalım.