İster CEO, ister çalışma yaşamına yeni başlamış biri olun en önemli sınavınız her zaman özgüven olacak.
Özgüven hakkında düşüncemiz ona sahip olup olamayacağımızı belirliyor. Bu nedenle her zaman karşılaşacağımız bu sınavdan geçmek için bakışımızı tekrar sorgulamayı öneriyorum.
Gelin zorluklarla karşılaştığımızda zihnimizde çakan “bunu becerebilecek miyim” sorusuna “evet” cevabını verebilmek için özgüvene başka bir perspektiften bakalım.
Önce iki özellik üzerinde anlaşalım;
Özgüven geliştirilebilir bir “düşünce” ve “beceri” setinin ürünüdür. Yani katı ve kalıcı bir şey değildir.
Özgüven bir amacı başarma konusunda “kişinin”, “düşünme alışkanlıklarının” ve “becerisinin” bir ürünüdür ve gelişebilir.
Bunu nereden mi biliyorum? Çünkü
Özgüven o zorlukla karşılaşan “kişi” ile ilgilidir başkası ile değil. Karşılaştığı şeye “zor” diyen, başarıp başarmayacağı hakkında “düşünce” üreten, bütün bunlara “inanan” kişinin kendisidir. Yani her şey bizim zihnimizde oluşur. Güzel haber her şey zihnimizde ise olanları anlayıp değiştirebiliriz. Çözüm içeride. Yani elimizde.
Özgüven “düşünme” süreçlerinin sonucu. Düşünceleriniz inançlarınızı, inançlarınız düşünce ve eylemlerinizi belirliyor. Güzel haber her düşünce üzerinde dikkatli çalışıldığında değişebiliyor. Neye inandığımızı ve bu inancımızın “geçerli” olup olmadığını sorguladığımız da kendimiz hakkındaki olumsuz inançların geçerli olmadığını görebiliyoruz.
Özgüven bir “beceri”. Üzerinde çalıştıkça o konuda daha iyi oluyoruz. Daha iyi oldukça o alanda kendimize daha fazla inanıyoruz. İnancımız arttıkça çabamız artıyor. Çaba arttıkça başardığımız şey artıyor. Ve böylece o alanda kendimize gittikçe daha fazla güveniyoruz. Güzel haber “tekrar” başarıyı getiriyor.
O zaman ne yapabiliriz;
Olumsuz iç sesinize niye inanıyım diye sorun? Çoğunlukla net bir cevap almayacaksınız. O zaman bunun bir bant kaydı olduğunu anlayın.
Kendinize şimdiye kadar başardığınız şeyleri hatırlatacak bir liste çıkarın. Bu listeyi çıkarmak ilk özgüven sınavınız olacak. Çünkü idealleştirdiğiniz şeyler yaptığınız şeyleri küçük gösterecek. Bu konudaki ölçeğiniz “Hayatınıza olumlu katkı sağlayan, sizi daha mutlu eden, yapmaktan keyif duyduğunuz şeyler” olsun.
Her zorlandığınızda ve bu listeyi hatırlayın ya da çıkarın okuyun. Göreceksiniz her zaman iyi gelecek.
Sizi kaygılandıran şeye doğru küçük bir adımla yolculuğa başlayın. O küçük adımı başarana kadar da vazgeçmeyin. O ilk birkaç küçük adımda gösterdiğiniz kararlılık, denemeye devam etme gücü yani “tekrar” daha sonraki adımlar için kaynak olacak.
Özgüven sınavın hiç ama hiç bitmeyecek. Özgüveninizi her sorguladığınızda bunun bir sorun değil, değişim karşısında insanın doğal tepkisi olduğunu hatırlayın. Ve birinci maddeye dönüp yolculuğa tekrar başlayın.
Kolaylıklar diliyorum.