Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

Gazeteci - Yazar

Geçmişte Kalan Bir Silkiniş Öyküsü

Hukukçu, Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali’nin vefatı dolayısıyla Yeniden Milli Mücadele Hareketi de gündeme geldi. Ankara’dan Gazeteci dostum Fehmi Çalmuk aradı Bbntürk Televizyonundaki Politik Adam Programına davet etti. Prof. Dr. Anıl Çeçen hocam ve meslektaşımız Emre Aygen’den sonra ben konuştum. Program yapımcısı arkadaşım Fehmi Çalmuk’a “Biliyorsun ben MTTB orjinliyim (1967). Mücadele Birliği’yle bir alakam yok. Öyle ki birbirimize karşı hiç de öyle sempatik bakmaz, rakip firmalar gibiydik. Hatta Mücadele Birliği, Cağaloğlu’ndaki MTTB binasının tam karşısındaki binaya taşınınca bu rekabet daha da büyüdü. Bardağı taşıran son damla oldu. Oysa bugün çoğu dostum, yakınım. Ben ne anlatayım?” dedim.

Fehmi Çalmuk bu üç saatlik programın yapımcısı arkadaşım “Ağabey bunları anlat işte. Çünkü siz bağımsız bir gazeteci olarak son 50 yılın şahidisiniz. Tespit ve tavsiyelerini dinleriz. Mücadele Birliği’nde hiçbir kimse bu programa katılmak istemedi. Ama izleyeceklerini söylemekle iktifa ettiler. Dolayısıyla bir aydın sorumluluğunda bu programa konuk olacaksınız.” Bu değerli arkadaşım ve meslektaşımın teklifini kabul ettim. Ekranda hem anlattıklarım, hem sorulara verdiğim cevaplar özetle şöyleydi;

BİR UYARI

27 Mayıs 1960 darbesi çirkin, ahlaksız ve ülkemizi 20 yıl geriye bırakan bir askeri müdahaleydi. Türkiye’nin Yükselen Yıllarını vurdu. Kardeşi kardeşe düşman etti. Çünkü bu darbeyi hem SSCB ve hem de Amerika destekliyordu. Bu gelişmeleri çok iyi gören İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil (1893-1967) Hoca Menderes yönetimine “soruşturma komisyonlarını devreye sokun, hemen erken seçime gidin, olaylar büyümeye mütemayil” diye uyarsa da sözünü dinletemedi. Keşke böylesi hocalarımız her zaman olsa, üniversitelerimiz konuşabilse. Darbe acımasızca gerçekleşti. İftira ve yalanlar havada uçuştu. Demokrat Partili aileler mağdur ve perişan edildi. Biliyorsunuz Başbakan Menderes ve iki bakan idam edildi. Genel seçimlere rağmen yine de tek başına bir iktidar oluşmadı. Bu sancılı günler üniversite gençliği tarafından muhasebesi yapıldı. Solda da sağda da dövüşen, düşünen, eleştiren genç kabiliyetler yeni oluşumlara sebep oldu. Yeni nesil bir yandan Sartre, Bakunin, Nazım’ı okuyup Che Guvera’yı takip ediyor; aynı görüşte olmayan bir nesil de Mevdudi, Seyit Kutup, Cemil Meriç, Nurettin Topçu ve Necip Fazıl’ın görüşlerinden etkileniyordu. Öte yandan da MTTB ile TMTF ve TMGT zaten vardı. Bunlara ek olarak 1960’lı yılların ortasına doğru solda Milli Demokratik Devrim MDP, THKP-C, Halkın Yolu, FKF, Devrimci Yol, Partizan, Dev-genç gibi örgütlenmeler baş gösterdi. Genelde Devrim, YÖN, YOL ve Düşünen Adam dergileri de toplumu etkiledi. 

BİR UYANIŞIN ANATOMİSİ

1964 yılında düşünülen, merkezi Konya’da olan Yeniden Milli Mücadele hareketi de böylece (1967) ortaya çıktı. Antiemperyalist, antisiyonist ve antikomünist olarak görüşünü açıklayan YMM aksiyoner bir öğrenci hareketi olarak “iman et, mücadele et, zafer senindir” ve “milli ordu-milli devlet”i slogan olarak seçti. Amblemi kırmızı daire içinde yıldız, sağ yumruk ve kitap idi. Sol kesim ise sol yumruğu tercih etmişti. YMM, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ile başlayan milli mücadelenin düsturlarını İslam ideolojisi içinde esas olarak benimsedi. Kurucu olarak daha önce MTTB kurmayları arasında yer alan Yavuz Arslan Argun(1942-2020) ile birlikte Aykut Edibali, Necmettin Erişen, İrfan Küçükköy (*), Mevlit Baltacı, Kemal Yaman, Mevlit Faruk İslamoğlu, Ziya Yürekli, Hasan Elmas ve Mahmut Aydın yer aydı. YMM hareketinin kabiliyetini geliştirecek ayet ve hadisler ezberlendi. Komünistler hücre, masonlar loca faaliyetleriyle öne çıkarken YMM şubelerine “sancak” adını verdi.12 Mart 1971’de YMM kapatıldı. Ancak “Tabelalar iner, mücadele devam eder” denilerek idealizm devam etti. Anadolu Eğitim ve Bilim Vakfı ile Araştırma ve Kültür Vakfı kuruldu. Bu yıllardan sonra bölünmeler başladı. Ne zaman ki cemaat, tarikat, sivil toplum örgütleri güçlenerek siyaset ve ekonomiye girdi, o günden itibaren de bölünmeler başladı. YMM’de de böyle bir zaman dilimine girdi.

AKİDE; KAİNAT, HAYAT VE İNSAN

Aykut Edibali Birlik Barış ve Bayrak Partisi ile birleşerek Islahatçı Demokrasi Partisini kurdu. Daha sonra Millet Partisi adını aldı. 12 ilde hemen örgütlendi. Avrupa Birliği için milletin karar vermesi gerektiği görüşünü açıkladı. Aykut Edibali ayrıca Türkiye’nin Kıbrıs Politikası Ne olmalı?, hareketin stratejisi belirten Milli Mücadele Kadrolarının vazifesi, Sosyal Sistemlerin Temelleri, Birlik Davamız, Millet Davası ve Hakikatin İzinde (İlmi Sağ), Milli Birlik ve Doğu Meselesi, Kur’an’ın Aksiyon Öğretisi, Komünist İhtilale Karşı Tedbirler, Rejim Tartışmaları ve İslam adlı kitapları yazdı. Sanat da ihmal edilmedi Beş Çayı adlı tiyatro eserini yazdı, Mehmet Taşdiken sahneye koydu. YMM hareketine göre, ilmi sağ buhranlardan kurtuluş için ideolojilerin temelleri kendi akideleridir. İdeolojiler de doktrine göre, tasnif edilir. Bu akide ya sağ ya da soldur. Sağ Akide; kainat, hayat ve insan gerçeğini normal tespit eden bir imanın ve düşüncenin konusudur. Dolayısıyla inkılapçı, devrimci ilmi sağ metodu izlenmelidir.

YMM hareketinin ayrıca Yeniden Milli Mücadele, Pınar (edebi), Gerçek (Kültür) haftalık ve aylık dergileri oldu.

Partileşme sürecinden sonra Yeniden Milli Mücadeleye mensup aydınların özellikle 1980 sonrası değişik partilerde politikaya girdikleri, bürokraside ve yerel yönetimlerde görev aldıkları, akademi ve iş dünyasında etkili oldukları, faaliyetler yürüttükleri görüldü. Hareketten ilk ayrılan rahmetli Yavuz Aslan Argun’un vefatında ve kızı Zehra’nın nikahında başta Ahmet Davutoğlu ve Melih Gökçek olmak üzere çok sayıda bakan, milletvekili, üst bürokrat iştirak etti.

İTTİFAK ARAYIŞLARI

Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’ın(1933-2016) lokomotif görevi yaptığı Erbakan(RP), Türkeş (MÇP) ve Aykut Edibali (IDP) ittifakında (20 Ekim 1991)Refah Partisi listesinden 62 milletvekili TBMM’ne girdi. Bunun üçü IDP, 17’si MÇP (daha sonra Muhsin Yazıcıoğlu’nun kurduğu Büyük Birlik Partisine 7 milletvekili geçti)  parlamentoda temsil edildi. Taraflar bundan mutlu oldu. Bu olaydan sonra gazeteci olarak bizzat şahit olduğum bir başka girişim de Aykut Edibali’nin başlattığı (2015) ve yine Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’ın ön ayak olduğu Ankara Çankaya’daki Büyükhanlı Otelde TBMM’nde temsilcisi bulunmayan 13 siyasi parti yetkililerinin yaptığı toplantıda ittifak için mutabakat sağlandı. Ancak hangi bir parti listesinden seçime girileceği konusu bu ittifakı bozdu. Taraflar kendi partilerinin listesinden seçime girilmesini istediler. Aykut Edibali’nin(1942-2022) Nevzat Yalçıntaş Hoca ile temaslarında yanında hep eşi Filiz Hanım da hazır bulunur, görüşlerini açıklardı.

BİAT DEĞİL ELEŞTİREL DÜŞÜNCE

Bir dönem böyle mi kapanacak, yoksa yeniden fidan mı verecek bekleyip göreceğiz. Öyle anlaşılıyor ki bugün yaş ortalaması 75 olan Yeniden Milli Mücadele’nin kuruluş aşamasındaki gençler sadakat kültürüne tabi olmayıp yorumlayabilen, okuyan, düşünen, üreten, paylaşan, fedakar, ufku olan, idealist, ülkesi ve toplumu için bir şeyler yapmaya çalışan gençlerdi. Sivil toplum için gerektiğinden fazla abartılan siyaset, imkan, unvan, makam ve ticaret de ayrıştırmaya fırsat veren mayınlardı. O dengeyi sağlayanlar ancak kazanabildi ve idealizmi devam edebildi. Daha sonrasını bekleyip göreceğiz.

(*) İrfan Küçükköy-Bir Uyanışın Anatomisi-Mücadele Birliği-2005 Nadir kitap