Laiklik hem yanlış anlaşılmış hem de yanlış anlatılmıştır. Kimileri laikliği dinsizlik olarak nitelemiş kimileri de laikliği şahıslara indirgemiştir. Bir kere laiklik kesinlikle dinsizlik değildir. Çünkü laiklik şahıslara indirgenemez, devlet laik olur. Yönetim şeklini laik düzene göre kural koyan devletlerdir. Şahıslar bu konuda kural koyamazlar.
Şahıslar çok dindar olabilir veya hiçbir dine inanmayabilirler. Bu durum inanç özgürlüğü olarak herkesin hakkıdır. Dinimizde bile zorlama yoktur, onun için dinin esası “ ADALETTİR “ önce insan olmak gerekir.
Bu konuda çarpıcı bir örnek MHP davasından verebiliriz.
1980 darbesinden sonra Ankara’da MHP yöneticileri ve ülkücüler ( iki bin kişi ) hakkında dava açılmış ve bu iddianameye göre 220 kişinin idamı istenmekteydi. Mamak cezaevinde ülkücülere “ Laiklik ” dersi veriliyor, solculara da “ İstiklal Marşı “ ezberletiliyordu.
Oflu Halil amcada MHP davasından tutukluydu. Mamak cezaevinde laiklik dersi veren komutan Halil amcayı yanına çağırır ve sorar; Anlat bakalım laiklik nedir?
Halil amca cevap verir; “ Komutanum kim ki, namazini kilar, oricini tutar, layuktur cennete. Kim ki bunlari yapmaz layuktur cehenneme “diye cevap verir. Bunun üzerine komutan çok sinirlenir ve dedesi yaşındaki Halil amcayı yanından kovar. İşte laiklik Türkiye’de böyle anlaşılmaktadır.
Laiklik bir devlet sistemi olduğu için ve gerçek anlamı bilerek okullarda, üniversitelerde anlatılamadığı için herkes kendi işine geldiği gibi açıklamış ve bugünkü kargaşa ortamı meydana gelmiştir. Bu nedenle Siyasal İslamcılarda milletimizin başına bela oldular.
Her türlü istismarı yaparlar sonrada Allah yolundayız derler!
Yüce Allah bizi sahte Müslümanlardan korusun…