Bir çok insan bu görüşe hemen siyasi olarak bakıyor ve yıldırım hızıyla bardaktaki mevcut suyu da döküyor.
Eleştirdikçe eleştiriyor, hırçınlaştıkça hırçınlaşıyor.
Bu durum da, samimi görüş sahiplerini fazlasıyla üzüyor ve yeni görüş paylaşmaktan çekinmeye başlıyor.
Ne yazık ki, Kaliteli görüş ve fikir paylaşımları da giderek azalıyor.
Çünkü, hiç bir Kaliteli fikir ve görüş sahibi, kavgaya, çatışmaya, gerginliğe ve fanatizme müdahil olmak istemez.
Üstelik, hiç bir kısa fikir ve görüş sunumu, o konudaki tüm bilgileri içermek gücüne sahip de olamaz.
Bir fikir veya görüşe hemen saldıranlar, aslında şunu söylemek istiyorlar:
- "Bu konuyu en az senin kadar ben de bilirim. Bak, şunları şunları eksik bırakmışsın, doğrusu şudur, vb".
Çoğu zaman taarruz, eleştiri ve tenkit boyutunu aşıyor. Hararetli bir tartışmaya ve kavgaya doğru evriliyor.
Halbuki, olması gereken, eksiği ile birlikte o fikir ve görüşe saygı duymaktır. Kimse sevmek ve beğenmek zorunda değildir.
Eğer, tamamlayacak, destek verecek, fayda ve etkin altın incilerimiz varsa, sunulan görüşe katkıda bulunabiliriz.
Eğer kaliteli incilerimiz yoksa,
susmak 22 ayar altındır.
Tekraren hatırlatmak isterim ki,
her türlü negatif yaklaşım, gerginlik, sert eleştiri, kavga vb. eylemler vücudumuzda TOKSİN (zehir) üretirler.
Sevgi ve saygıyla yaklaşım, destek ve katkı sunmak, güzellikleri paylaşmak, gibi tüm yüksek kaliteli ve pozitif yaklaşımlar ise;
Vücudumuzda ENDORFİN, MELATONİN, SERATONİN gibi mutluluk ve sağlık hormonları üretir.
Kimsenin keyfinin kahyası değilim elbette:
Dileyen TOKSİN,
Dileyen de, diğer mutluluk ve sağlık hormonları üretmeyi tercih eder.
Ancak burada herkesin keyfinin kahyası olmaya hakkının da olmadığını düşünüyorum.
Çünkü, sert eleştiri, karşıdakini küçümsemek, aşağılamak, rencide etmek, inatlaşmak, tartışma ve kavgaya sebebiyet vermek kul hakkına girer.
Bir hatırlatma daha, müsade ederseniz:
Kur-an'ı Kerim'de, yüzlerce yerde, "Düşünmez misiniz?
Akletmez misiniz? buyrulmaktadır.
Ayrıca, insanların eksiklerini, hatalarını, ayıplarını araştırmayınız, deşelemeyiniz, gün yüzüne çıkarmayınız. Örtün, gizleyinki Allah da sizin eksiklerinizi örtsün ve gizlesin.
Selam, sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yüce'sine emanet olalım.