Büyük için küçüğün hiçbir zaman hor görülmemesi gerekir. İnsan için “Büyük” bazen kendisi olabilmektir bu en tehlikeli olandır! Hz. Ali bütün valilerine gönderdiği tavsiye mektuplarında devlet malının millet malı olduğu asla kendilerine ait mallar olmadığını sert bir dille anlatmıştır. Makamlarının dahi millete ait olduğunu söylemiştir.
Alış veriş tek taraf olmaz çünkü adı üzerinde “ Alış, veriş “ eğer işin içine kurnazlık bencillik ve çarpma çırpma girerse bu hadise sadece “ Alış” olur. Yönetici devlet malını kullanırken nasıl adaletle taksimat yapacağını bilmelidir. Toplumun idareciyle ilgili yaklaşımlarından biri “ Yesin kardeşim, ama biraz hizmette etsin” şeklindedir.
Bu laf genelde Belediye Başkanları için söylenir! Aslında işin esası şudur “ Yemesin, kardeşim yemesin! ” nasıl yiyebilir milletin parasını, o paranın içinde yetimin, öksüzün itilip kalkılmışın hakkı var! O paranın içinde ülke savunmasına harcanacak giderler vardır!
Yapılan haksızlıkların yetim hakkı yiyenlerin Allah tarafından karşılıksız kalmayacağına inanmak gerekiyor. Bu yüzden halkı aşağılamak kin tutmak ve hakkından fazlasını almak idareciler ve yöneticiler için ne kötü bir şeydir. Herkes günahlarının bedelini ödeyecek, ektiğini biçecektir.
Bunu bilen yönetici kimseye kızmaz, gücenmez kimseyi aşağılamaz, hor görmez, kimseyi haksız yere itham etmez kimseye kin tutmaz. Hareketlerimiz sevgi, adalet ve inanç ile yönlendirildiğinden en az gayret harcanır. Çünkü insan devamlılığını sevgi maneviyat enerjisi ile sürdürür günah ve bencillikler insan enerjisini tüketir.
Epiktetos diyor ki,
Ölüm var o halde neden başkalarının hakkını yersin? Ölüm var o halde neden efendilik havasına girersin? Ölüm var o halde neden hakkıyla idare etmezsin? Neden ilahlık taslar, despotluk yaparsın?
Sevginin kaynağı, millete olan adaletin kaynağı hakikatte aranmalıdır.
Mevlana şöyle diyor,
Dürüst ol, adil ol, hakça düşün içinden gelen sesin öne çıkardığı değerleri koru. Hayatta bir şeyleri korumak için ayakta kalmazsan her şey seni düşürür. Kendini tanı diyor Sokrates “Adalet” dediği için yargılandı, baldıran zehri ile ölüme mahkûm edildi.
Binlerce yıllık tarihin tozlu sayfalarından onun gibi yüzlerce “Bilge” hakikat uğruna ölümden korkmadı.
Asırlar önce şöyle demiş Sokrates, Özellikle idareciler, yöneticiler iyi okumalı bu sözü; “ Kendi içinde yolculuk yap kalbin, gönlün, vicdanın ne diyor? Neyi öne çıkartıyor. Dünyaya şuurlu bakmanın yolu başta bu iç yolculuktan geçiyor.”
Hz. Ali bir devlet adamı olarak şu nasihati veriyor,
Unutma İnsan doğduğu gün ağlar; O esnada başkaları gülüyordur. Öyle yaşa ki öldüğün gün gülen sen ol, ağlayan halk olsun…