Doç. Dr. Süleyman COŞKUNER

Kaliteli Yaşam Uzmanı

suleymancoskuner@hotmail.com

Deli At…

Büyük İskenderin babası Kral Philip, oğlu İskenderi hiç sevmezmiş. Hatta bir ara annesi ile birlikte İskender’i sürgüne yollamış, sonra affetmiş… Yine de İskender’e olan soğukluğu değişmemiş.

Günün birinde Philip'e, simsiyah yelesi rüzgar, gözleri yıldız, toynakları mermer bir at getirmişler. Getirmişler ama, dizginlemek ne mümkün. Dört kişi atı zaptedemiyormuş… Hele üstüne binmek... Allah muhafaza… Deneyen 3 kişiyi üstünden atmış, zaten... Atın azgınlığını gören Philip, tereddüt etmiş… Kral olarak hediye ata binmesi gerekir, ama at üstünden atabilir… Belini kırabilir… Philip şöyle dönmüş, sürgünle kurtulamadığı oğlu İskender’e, ''atı İskendere veriyorum'' demiş. Amacı, İskender’in ata bineyim derken düşüp belini kırması hatta ölmesi… İskender ata yaklaşmış, dört görevli zor zaptederken kolanı tutmuş, atı şöyle bir çevirmiş, yaklaşmış, burnunu sevdikten sonra ata binmiş… Dört nala sürmüş... Gelince arkadaşları sormuşlar: “Nasıl bindin bu deli ata?”

İskender’in cevabı: “At gölgesinden korkuyordu, başını güneşe çevirdim...” Sizler de gölgenizden korkmayın, çevirin başınızı güneşe, başaramayacağınız hiçbir şey yok, bilin....

 

Âlıntıdır.