Okumanın hakkıyla yapıldığı durumlarda kişiler ve toplumlar olduğu gibi aileler de güç kazanır. Ailece yapılacak okumalar aile içi iletişimin, bilgi ve tecrübe akışının güçlenmesine katkıda bulunacaktır.
Bugünün dünyâsında ve özellikle toplumumuzda okumak, aileler için ortak bir aktivite ve eylem olmaktan hayli uzaktır. Yapılan araştırmalarda okuma sıralamasında dünyâ 89.’su olan ülkemizde günde ortalama 6 saat televizyon izlendiği, 3 saat internet başında zaman geçirildiği ancak sadece 1 dakikanın okumaya ayrıldığı görülmektedir.
Görülüyor ki aileler olarak az okuyor ancak çok izliyoruz. Oku-maya yetmeyen sabrımız anlamaya, gözlemde bulunmaya, fark etmeye de yetmez oldu. İşte tam da bu sebeplerle yüce Allah’ın emri olan okumayı ailece yeniden hayatımızın merkezine yerleştirmeli, çocuklarımızın bu lezzetin farkına varmasını sağlamalıyız.
Ebeveynler ‘Oku!’ demeden önce kendileri okuyan anne-babalar olmalıdırlar. Çocuk görerek, yaşayarak örnek alır. Güzel ve şüphesiz çok faydalı olan okuma alışkanlığı kazanmamız, çocuklarımız üzerinde de çok etki edecektir.