Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Sanal Röportaj 1

İddia: Yeni bir kelime bulmak gerektiğinde türetme işinden önce Oğuz yazmalarına bakılıp oradan kelime alınır. 

Çetinoğlu: Oğuz yazmalarında bulunan kelimeler, günümüzde kullanımda değilse, kullanımdan çıkmasının bir sebebi vardır. O sebebin ortadan kalktığı ve o kelimelere ihtiyaç hâsıl olduğu nasıl ispat ediliyor ki şimdi yeniden kullanıma almak için çalışılıyor? Alışılagelmiş kelimeler yerine 1500 sene önceki kelimeleri hem de ihtiyaç ve sebep yokken yeniden yazı veya konuşma diline almak, nesiller arasında anlaşmayı zorlaştırır ve hatta imkânsız hâle getirir. 50 – 60 sene önce yazılmış Reşat Nuri Güntekin, Refik Hâlid Karay, Peyâmi Safâ romanlarını anlayamayan gençliğin önüne, 1.000 sene öncesinin kelimelerini koymakla, Türk dilini yozlaştırmak isteyenlere yardım ve yataklık edilmiş olmaz mı?  

İddia: ‘Kelime’ sözcüğü ana dilimizden değildir. 

Çetinoğlu: Herkes bu kelimeyi bildiğine göre, kelimeyi kabullenmek daha doğru değil mi? ‘Kelime’yi bilmeyen bir tek kişi tanıyor musunuz? 

İddia: ‘sözcük’, kökü de eki de bizim olan bir sözcük olduğundan kullanılmasında bir sakınca yoktur. Azerbaycanlılar için ‘söz’, kelime’yi birebir karşılıyorsa, demek bizim için de ‘sözcük’, ‘kelime’yi karşılar. Gönül isterdi ‘sözcük’ yerine ‘söz’ diyelim, ‘cümle’ yerine ‘tümce’ değil de Türkmenlerin ’özlem’ini alalım.

Çetinoğlu: Evet, uydurma olan ‘sözcük’ kelimesinin eki de kökü de bizim. Fakat uydurmacılıkta biraz da mantık aranmalı değil mi? Siz ‘sözcük’ kelimesinde o mantığı görebiliyor musunuz? Netice: ‘sözcük’ kelimesinin kullanılmasında sizce  ‘sakınca’ olmayabilir, fakat mahzur ve hatta TEHLİKE vardır.

Bakınız ‘mantık’ araması nasıl olacak…

‘Kelime’nin yerine önce ‘tilcik’ kelimesi konuldu. Tutmayınca ‘sözcük’ kelimesi kullanılır oldu. Yanlış yapıldı, yanlış yapılmaya devam ediliyor. Türkçenin kaideleri çiğneniyor. Dil bayrağımız olan Türkçe ve kaideleri; paspas değildir, sakız değildir. Çiğnenmemeli.

‘Kelime’nin karşılığını lügatler; ‘Bir veya birkaç heceden meydana gelen ve bir mânâ ifâde eden söz’ olarak veriyorlar. ‘Sözcük’ kelimesindeki ‘cük’ eki,  ‘kelimeden daha küçük’ yapıda olan bir ifâde vâsıtasıdır. ‘Kelime’den daha küçük olan ifâde vâsıtası ‘hece’dir. Bu durumda sözcük kelimesinin karşılığı ya ‘kelimecik’tir veya ‘hece’dir. Nasıl olur da ‘kelime’ yerine kullanılır?