Serengetide büyük kediler antilop sürülerine saldırdıklarında, genç antiloplar yaşlılarının etrafında çember oluşturup, onları koruyorlar.
Halbuki normalde gençler, daha güçlü ve hızlı olduklarından, yaşlıları yem olarak bırakıp rahatlıkla canlarını kurtarabilirler.
Ama gençlerin yaşlılara çok ihtiyaçları var.
Onlar tecrübe yüklüdürler. Başlarını ileriye uzatırlar, havayı koklarlar, seslere kulak verirler ve tecrübeleri ile doğa olaylarını yorumlarlar.
Nerede su var, nerede yeşillik var, nerede gölge, nerede yaylak var bilirler veya tahmin ederler.
Aynı şekilde biz insanların da, yaşlılarımızın tecrübelerinden ve şefkatlarından yararlanmaya çok ihtiyacımız vardır.
Onları huzurevlerine, yaşlı yurtlarına hapsetmek yerine, bilfiil hayatın içinde tutmamız gerekmektedir.
Zira evlatların ve torunların büyüklerin engin tecrübelerine çok ihtiyaçları vardır.
Söz konusu olgunluk ve tecrübelerin gençlere yayılabilmesi için, yaşlıların aile içinde yaşaması gerekmektedir.
Böylece büyükler, hayattan kopmayacaklar, çevrelerine faydalı oldukları ölçüde de mutlulukları ve hayata bağlılıkları artacaktır.
Büyüklerin evlatları varken, huzur evi veya yaşlı yurtlarına verilmesi, onlar için en büyük eziyet ve üzüntü sebebi olacaktır.
Bu durum onlara hiç bir işe yaramadıkları ve genç aileye yük oldukları hissini doğuracaktır.
Aynı zamanda da genç aileler, büyüklerin tecrübelerinden ve altın öğütlerinden mahrum kalacaklardır.
Hem Efendimiz ne buyurmuştu:
"Her kim anne - babasından biri veya ikisi yanlarında yaşlanır da, onların rızasını alamaz ve onları üzerse yazıklar olsun".
Selam, sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yüce'sine emanet olalım.