Hızlı ve tempolu bir hayat tarzı insanları daha gergin ve daha tedirgin yapıyor. Aşırı uyarılma, aşırı heyecan bedenimizde zehir üretiyor. Bu zehir de birçok ruhsal bozukluğa yol açıyor. Hayat tempomuz hızlıyken ruhumuz huzura kavuşamaz. Bu sebeple biraz yalnızlığa ihtiyacımız vardır.
Bu gerginlikten ve huzursuzluktan kurtulmak için bir ormanda uzun yürüyüş iyi gelir. Ormanın derinliklerinde yürürken içimizde çok güzel duygular uyanır. O yeşil vadilere dalınca gözümüz dinlenir, sanki güneş kadar eski tepeleri ve onların üzerindeki yalçın kayaları görünce içimiz huzur dolar. Bu orman, dağlar ve vadiler günlük hayatın sıkıntılarından kaçıp kurtulacağımız güzel yerlerdir. Doğanın çıkardığı sesler birbiriyle uyumlu olduğu için dinlendirir, rahatlık ve huzur verir. Doğanın iyileştirici, gücü vardır. Çoğu zaman doğanın uyumunu fark edemiyoruz. Açtığımız radyo ormanın sesini dinlememizi engelliyor. Günlük hayatın gerginliklerinden kurtulup huzura kavuşmak için doğanın huzur veren temposuna uyum sağlamalıyız. Ormanın müziğine kulak vererek ve ona uyum sağlayarak huzura doğru akıp gidebiliriz. Ormana gitmemize de gerek yoktur, ormanın güzelliğini ve sesini zihnimizde canlandırabiliriz. Bunun için meditasyon çok iyi gelir.
Meditasyon için, iki üç dakika huzur verici düşünceler eşliğinde gözünüzün önüne güzel bir manzara getirin. Örneğin dağın arkasından güneşin batışını, sabah alacakaranlığında derin bir vadiyi, öğle sıcağında ormandaki ağaçların serin gölgesini, çağlayarak akan bir dereye düşmüş ayışığını zihninizde canlandırabilirsiniz.
Doğanın sakin temposu size huzur getirecektir.